Site icon Gezer Döner – Gezi Rehberi Sitesi

Hitit İmparatorluğu’nun Başkenti Hattuşaş

dav

Yazı Dizisi : Çorum Gezi Rehberi
Daha Fazla Yazı

Yazar : Müjgan ÜNAL

Bugünkü gezi durağımız Hitit İmparatorluğu’nun Başkenti Hattuşaş. Döneminde dünyanın en güçlü devletlerinden birinin yönetim merkezi olan şehir Anadolu’nun kalbinde ziyaretçilerini bekliyor.

Hattuşaş Ören Yeri’nin hemen yanı başında bulunan Boğazkale ilçesi, günümüzde şimdiki adından çok yüz yıl önceki adıyla yani “Boğazköy” olarak anılıyor. Nedenini kısa bir ön bilgiden sonra açıklayayım.

Avrupalılar tarihlerini araştırırken yerleşik oldukları kıtada günümüzden en fazla 2500 yıl kadar geriye gidebildiler (Avrupa’da bulunan Stonehenge gibi istisna birkaç yapıyla ise köken bağlantılarını henüz kurabilmiş değiller) Daha da eski geçmişlerine ulaşabilmek umuduyla 1800’lü yıllardan itibaren Ön Asya’ya keşiflere çıkmaya başladılar.

İşte dünyanın o zamana kadar varlığından haberi olmadığı ve gün yüzüne çıkarıldığında uluslararası camiada heyecan yaratan Hitit İmparatorluğu’nun varlığı ve başkenti Hattuşaş’ın yanı sıra önemli kült törenlerinin yapıldığı Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı‘nın keşfi de bu tarihlere rastlıyor. Sonrasında da art arda Hitit İmparatorluğu’na bağlı şehirlerinin yerleri tespit edilip kazılmaya başlanıyor.

Bu  ön bilgiden sonra gelelim neden hala Boğazkale yerine eski adı olan Boğazköy’ün daha çok kullanıldığına;  Hattuşaş kazıları başladığında arşiv odalarından 10 binden fazla çivi yazılı tablet çıkmış. 1915 yılında Hititçe çözüldükten sonra bu tabletler Almanlar tarafından transkripsiyon ve tercüme edilirken her sayfanın başına çıkarıldıkları yer olan Boğazköy (Bo) koduyla kaydedilmiş. Dolayısıyla bilim dünyası hala bu adı kullandığından bize yansıması da aynı şekilde devam ediyor.

Yazımızda Boğazkale ilçesinin şimdiki durumuna kısaca göz atacak sonra da bir iki km ötesindeki  Hattuşaş’ı gezeceğiz.

Boğazkale-Çorum

Çorum’a 83 km, Sungurlu’ya ise 30 km mesafede olan Boğazköy, Sungurlu İlçesi’ne bağlı bir köy iken 1936 yılında Boğazkale adını almış ve 1987’de Çorum’a bağlı bir ilçe statüsüne kavuşmuş.

Boğazkale-Çorum

Ankara’nın 200 km doğusunda yer alan şehrin 1500 civarında nüfusu bulunuyor.

Boğazkale-Çorum

Etrafında önemli Antik Çağ kentlerini barındıran bu ilçenin küçük meydanına Hattuşa ve Yazılıkaya’daki kaya kabartmalarından örnekler içeren bir anıt dikili.

Kadeş Antlaşması ve Çorum

Boğazkale’de şehrin geçmişini bilmeyenlere ilginç gelebilecek bir anıt daha bulunuyor. Dünyanın bilinen ilk yazılı barış antlaşmasının adını duymayan yoktur sanırım! Kadeş Antlaşması…

Taraflardan biri ünlü Mısır Firavunu II. Ramses. Firavun ile Çorum’un alakası ne derseniz; antlaşmaya mühürlerini basan diğer taraf ise Hitit İmparatoru III. Hattuşili ve karısı Anadolu’nun ünlü kraliçesi Puduhepa’dır.

Antlaşmanın kil tablete yazılmış bir nüshası Boğazköy, başka bir nüshası ise Hattuşa’da yapılan kazılarda gün yüzüne çıkarıldı. Günümüzde bu antlaşmanın bakıra işlenmiş büyük bir kopyası New York’ta Birleşmiş Milletler Binası’nın bir galerisinde sergileniyor.

Kadeş Anıtı-Boğazkale Çorum

Antlaşmayla birlikte Firavun ailesiyle Hitit Kral ailesi arasında gelişen dostane ilişkiler sonucunda Ramses, Hattuşili ve Puduhepa’nın kızını kendisine eş olarak istiyor. Hattuşili ve Puduhepa tek bir şartla kızlarını Firavuna vermeyi kabul etmiş; kızları, Ramses’in birinci kadını olacak.

Kadeş Antlaşması Tablet Parçası Kopyası- Boğazkale Çorum

Ramses bu isteği kabul ediyor fakat bir şart da o koşuyor. Eğer bu evlilikten erkek çocukları olursa Hitit tahtının varisi o çocuk olacak. Tüm şartlar taraflarca kabul ediliyor. Sonraki süreçte Firavun’un Anadolulu eşinin erkek değil de peş peşe kız çocukları doğurmasıyla, Mısır ve Anadolu toprakları aynı ailenin yönetimine geçemiyor. Bir erkek çocuğun doğmaması tarihin olası seyrini böylece değiştiriveriyor.

Kadeş Barış Antlaşması’nın Bir Bölümünün Türkçe Tercümesi- Boğazkale Çorum

Rölyeflerde Kadeş Savaşı’ndan sahneler canlandırılmış. Benzerleri Mısır’da Abu Simbel Tapınağı’nın duvarlarını  süslüyor.

Kadeş Savaşı Anıtı Rölyef, Hititli Askerler-Boğazkale Çorum

İki ülkenin yöneticileri hukuken akraba oluşlarıyla yetinmeyip ayrıca Mısır ve Anadolu insanlarından binlerce kişiyi kardeşlik adına karşılıklı olarak iki ülke arasında değiş tokuş yapmışlar.

Kadeş Savaşı Anıtı Rölyef, Mısırlı Askerler- Boğazkale Çorum

Değiş tokuşta hangi nitelikteki insanların gönderilmiş olabileceğini ve bu vesileyle Anadolu’da kök salan Mısırlılarla, Mısır’daki Anadoluluların günümüze gelen genlerini düşününce… Hattuşili, Kaşkaları (Ga-aş-ga) göndermiş olmalı! :))

Boğazkale’den ayrılıyor, teras düzlüğündeki dik kayalıkta kurulmuş olan Hattuşaş’a araçla birkaç dakikada ulaşıyoruz.

Hattuşaş Hakkında

Kente ilk yerleşim günümüzden 8 bin yıl öncesine ait. Kesintisiz yerleşim ise M.Ö. 3 binin sonlarına doğru Hattiler tarafından başlatılmış ve şehre Hattuş adını vermişler. Şehirde bulunan tabletlerin birinde M.Ö. 18. yy.’ın başında Kuşşara Kralı Anitta tarafından şehrin yerle bir edildiği anlatılır.

Kral Anitta, kentte bir daha yerleşim olmasını engellemek adına bir lanette bulunmuş:

“Benden sonra her kim kral olur da Hattuş’a yerleşirse Fırtına Tanrısı onu çarpsın”

Anitta’nın sözleri kendisinden 100 yıl kadar sonra aynı koltuğa oturan kralı etkilememiş olmalı ki Hititler şehri M.Ö. 1700’lerde yeniden iskan etmiş ve başkentleri yapmışlar. Şehri başkent yapan kral ise sonrasında adı pek çok zaferle anılacak olan I. Hattuşilli. Şehrin Hatti dilinde Hattuş olan ismini de orijinaline sadık kalarak kendi dillerine uyarlamış Hattuşa ve Hattuşaş şekline dönüştürmüşler.

Hitit döneminde yazılmış çivi yazılı tabletlerde şehrin ismine Hatti, Hattuşa, Hattuşaş ve URU KU.BABBAR (Gümüş Kenti) olmak üzere dört farklı şekilde rastlıyoruz.

Hattuşaş Kuşbakışı Görüntüsü – Çorum

Bu tarihten itibaren Hattuşaş, döneminin en güçlü siyasi yapılanmasından birini kuran Hititlere başkentlik yaparak yaşadığı coğrafyada etkisini 500 yıl boyunca hissettirmiş.

Hititlerin adına günümüzden yüz yıl öncesine kadar Tevrat dışında başka bir antik kaynakta rastlanmamış.

Dolayısıyla hakkında ismi dışında hiçbir bilgi bulunmadığından tarihçiler tarafından dikkate alınmayarak küçük bir kent devleti/azınlık bir halk olarak yorumlanmış.

Hititlerin Kuzey Suriye’yi de içine alan bir Anadolu imparatorluğunun kurucuları olduğu kazılar sonucunda ortaya çıkınca bu buluş  dünyada heyecan yaratmış ve Anadolu tarihinin 500 yıllık eksik parçası böylece aydınlığa çıkarılmaya başlanmış.

Hattuşaş

Antik dünyanın en önemli merkezlerinden biri olan Hattuşaş, Aşağı ve Yukarı Şehir olarak iki bölümden oluşuyor. Aşağı Şehir’de tapınaklar, silolar, konutlar, alış veriş merkezi ve arşivler yer alırken Yukarı Şehir; saray, tapınak ve silolardan oluşmuş. Aşağı Şehir ile Yukarı Şehir arasındaki yükseklik farkı ise 300 m kadar.

Hattuşaş-Aşağı Şehir

Mezopotamya’da yerleşik olan Asurlular, M.Ö. 1900’lerde Anadolu içlerine kadar büyük bir ticaret ağı kurmuşlardı.  Asurlu tüccarlar Anadolu’daki Kaniş (Kültepe-Kayseri) gibi büyük şehirlere kıymetli mallar getiriyor ve dönemin merkezi Anadolu şehirlerine Karum adı verilen büyük ticaret yerleşkeleri kuruyorlardı. Şehir halkından kadınlarla da evlilik yapıyorlardı.

Hattuşaş henüz Hatti yerleşimi iken Aşağı Şehir’in kuzey sınırında da böyle bir Karum kurulmuştu. Hattuş Karumu 200 yıl boyunca bölge ticaretinin can damarı oldu.

Son yıllarda yapılan kazılarda ortaya çıkan sonuçlar dünyayı hayrete düşürdü. Şehirdeki evlerde küveti ve su boruları bulunan banyolar keşfedildi. Bu keşif 3500 yıl öncesinin dünyası için oldukça önemli kültürel ve teknolojik verilerden biridir. Tarihin ilk kanalizasyon sistemi de bu şehrin sokaklarının altına inşa edilmiş.

Şehir en büyük alana yayıldığı Hititler döneminde uzunluğu 9 km’yi bulan sur ile çevriliymiş.

-Hattuşaş Şehir Surları

Şehrin ilk sur duvarlarının yapılışı M.Ö. 16. yy.’ın başlarına Hitit dönemine denk geliyor.

Hattuşaş Şehir Surları

Hititlerin ezeli düşmanları olan Kaşkalar bir yüz yıl sonra sur savunmasını aşarak kenti yıkıp yakıyor nihayetinde ise geri püskürtülüyorlar. Hititler sur duvarlarını kısa sürede yeniliyor.

Hattuşaş Şehir Surları

Bazı yerleri günümüze sağlam ulaşmış kent surlarının 65 m’lik kısmı iki kule ve üç duvar gövdesi olarak  orjinaline uygun teknik ve malzeme (kerpiç toprağı, saman ve su) kullanılarak 2005 yılında yenilendi.

-Hattuşaş Büyük Tapınak

Büyük Tapınak, 65 m x 42 m boyutlarıyla Aşağı Şehir’in en büyük yapı kompleksi. Kentte açığa çıkarılan 34 adet tapınağın da en büyüğü. Dört bir tarafında yiyecek deposu olarak kullanılan 82 adet oda keşfedilmiş. 

Hattuşaş Büyük Tapınak

Tapınak silolarında ortaya çıkarılan her biri 200 lt’ye yakın kapasitedeki devasa küpler tapınakların yalnızca dinsel amaçla değil erzak depolanmasında da işlevleri olduğunu gösteriyor.

Küplerin içerisinde tahıl, baklagil, şarap gibi erzaklar saklanmış. Bu ürünler rahipler tarafından tüketildiği gibi dini törenlerde de kullanılmış.

Hattuşaş Büyük Tapınak

Fırtına Tanrısı ve Arinna Kenti Güneş Tanrıçası adına düzenlenen dini törenler ve bayramların büyük bir kısmının tapınağın iç avlusunda yapıldığı düşünülüyor.

-Aslanlı Tekne

Tapınağa girişteki taş yolda bulunan yapının su teknesi olarak kullanıldığı ön görülüyor.

Aslanlı Tekne-Hattuşaş Büyük Tapınak

Hitit Kral ve Kraliçelerinin tapınakta yapılacak dini merasimlere başlamadan önce temizlendikleri tabletlerde belirtiliyor.

Hatta kralın elini sileceği havlunun görevli tarafından getirilişine kadar çok fazla ayrıntıyı dini tören ritüellerinin yazıldığı tabletlerde anlatmışlar.

Aslanlı Tekne-Hattuşaş Büyük Tapınak

Bu tekne, dört köşesinde bulunan aslan başı kabartmalar nedeniyle arkeologlar tarafından Aslanlı Tekne olarak adlandırılmış.

-Gizemli Yeşil Taş-Hattutaş

Büyük Tapınak içinde bulunan devasa yeşil taş neredeyse ayna işlevi görecek şekilde parlatılmış. II.Ramses tarafından Mısır’dan hediye olarak gönderilmiş olabileceğini düşünen arkeologlar var ancak buna ait bir belge henüz bulunamadı.

Gizemli Yeşil Taş – Hattutaş

Bazıları dünyanın ilk dilek taşı olduğuna inanıyor. Büyük tapınağa yolu düşenler bu taşa ellerini koyarak dilek dilemeden geçmiyor.

Gizemli Yeşil Taş – Hattutaş

Meteor olduğunu ya da ışığı yansıtma özelliğinden dolayı uzaylılar tarafından gönderildiğini düşünenler de var.

-Yamaç Evi

İki katlı bu binanın 32 m x 36 m boyutundan dolayı resmi bir bina olduğu düşünülüyor. Üst katta oldukça büyük salonunun olması ayrıca alt kattaki depo odaların birinde büyük bir tablet arşivinin ele geçmesi bu düşünceyi doğrular nitelikte.

Yamaç Evi

Yamaç Evi’nde ele geçirilen bu zengin tabletlerin çoğu okundu ve Antik Çağ tarihine önemli katkıları oldu.

Hattuşaş-Yukarı Şehir

Yukarı Şehir’e en yüksek noktalardan girişi sağlayan Sfenksli Kapı, Aslanlı Kapı ve Kral Kapısı oldukça görkemli yapılar. 

Dördüncü kapısı olan Yer Kapı ise uzun bir tünel (potern) çıkışına sahip. 

Yer Kapı ile Sfenksli Kapı’nın orta yerinde bulunan başka bir poternin içinden yürüyerek sur duvarları dışına geçecek, sur duvarlarının dibinden 10 dk’lık yürüyüş sonrası Mısır piramitlerini andıran merdivenlerden çıkarak şehir içine girişi sağlayan bu kapıları ziyaret edeceğiz.

-Hattuşaş Potern

Aşağı Şehir’i güney ve batı yönlerinden koruyan sur duvarı içinde 8 adet potern (potern: gizlice şehir dışına çıkmak, kaçmak, şehri saran düşmana ani baskın yapmak, su kaynaklarına gizlice ulaşmak amaçlarıyla Hititler tarafından taş bindirme usulüyle yapılan üçgen tavanlı tünel) tespit edilmiş. Bugün bunların içi toprakla doldurulmuş durumda.

Şimdi girişi şehrin güneydeki en yüksek noktasında bulunan ve açık olan tek poternden şehir dışına çıkacağız. Yer Kapı ile Sfenksli Kapı arasında yer alan 71 m uzunluğundaki bu tünel Yukarı Şehir surlarının içine inşa edilmiş.

Hattuşaş Potern

Poternden şehir dışına çıktık. Şimdi Piramit Merdivenlere doğru kısa bir yürüyüşümüz olacak. Böylece Yukarı Şehir surlarının en yüksekteki o güzel kapılarından birinden şehre tekrar giriş yapacağız.

-Piramit Merdivenler

Anadolu’nun ilk piramidi olan merdivenli yapı 250 m uzunluğunda ve 80 m genişliğinde.

Piramit Merdivenler

Başından son basamağa geldiğinizde 35 m yükseğe çıkmış oluyorsunuz.

Piramit Merdivenler

Bu merdivenli yapının mimarisi Mısır piramitlerinden etkilenmiş görünüyor.

Piramit Merdivenler

Yüzeyi tamamen kireç taşından yapılmış olan piramit merdivenlerden yukarı çıktığınızda Yukarı Şehir’in tapınak bölgesine adım atmış oluyorsunuz. Tapınaklar bölgesinde Nişantepe Kayalığı bulunmakta. II.Şuppiluliuma, bu kaya üzerine babası IV. Tutalya’nın Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı inşaatını ve kendisinin Kıbrıs seferini anlatan hiyeroglif bir metin yazdırmış.

-Şehir Kapıları

Yukarı Şehir güney surları aralarında 10-15 m civarında aralık bırakılarak çift sıralı olarak inşa edilmiş. İki sur sırası üzerinde yakın aralıklarla 4 adet şehir kapısı bulunuyor. Her gece mühürlenen bu kapılar sabahları görevliler tarafından açılıyormuş. Mimarisinde göze çarpan kule ve geçit holü kentin güvenliğinin sıkı tutulduğunu gösteriyor.

Şimdi bu kapılara teker teker göz atalım.

  • Aslanlı Kapı

Resmi ziyaretçilerin bu kapıdan şehre alındıkları söyleniyor. Kullanıldıkları dönemde üzeri tunç saç ile kaplanmış ahşap bir kapının varlığından söz ediliyor.

Aslanlı Kapı

Aslan motifi tüm Ön Asya’da koruma ve gücün simgesi olarak şehir kapıları dışında özellikle saray ve tapınak kapılarının girişlerinde de kullanılmış.

Aslanlı Kapı

Aslanların ağızları kükrercesine açık vaziyette yontulmuş.

Aslanlı Kapı

Asılları Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne kaldırıldığından  yerlerinde kopyaları sergileniyor.

Bu kapı ismini üzerinde bulundurduğu sfenks heykellerinden almış. Dört adet devasa sfenks öteki dünyanın koruyucuları olarak tanımlanıyor.

Sfenksli Kapı

Aslan gövdeli, insan başlı ve kartal kanatlı olarak yontulmuş sfenkslerden ikisi dış yöne, diğer ikisi ise şehir içine bakıyor.

Sfenksli Kapı

Asılları Boğazköy Müzesi’nin baş konukları. Fotoğrafta yerlerinde gördükleriniz ise kopyaları.

Sfenksli Kapı

Asıllarını görmek için Boğazköy Müzesi linkini tıklayınız.

Sfenksli Kapı

Dört sfenksten ikisi tahrip olduğundan yerleri boş duruyor.

Sfenksli Kapı

Bu heykeller Anadolu’da yapılmış ilk sfenks örnekleri olduğundan bu anlamda eşsizler.

Yerkapı, şehrin kurulduğu kaya kütlesinin en yüksek yerinde bulunuyor. Girişinde herhangi bir rölyef yok.

Yerkapı

80 m’lik bir potern ile şehre açılıyor. Bu potern günümüzde toprakla dolu olduğu için içine girilemiyor.

Kral Kapı’daki kabartma şehrin iç kısmına bakıyor. Orijinali Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne getirilerek yerine kopyası konulmuş.

Bir savaşçı görünümündeki bu kişinin miğferinde kıvrık boynuzun bulunması Hitit tanrılarından biri olduğunun göstergesidir. Hititler, tanrılarını miğferlerindeki boynuz çıkıntılarıyla tasvir ediyorlardı. Bu tanrının salgın hastalıklardan koruyan Tanrı Şulinkatte olduğu düşünülmekte.

Kral Kapı – Anadolu Medeniyetleri Müzesi 

Bir diğer görüş ise Kral Tuthalya’nın koruyucu tanrısı Şarruma olduğu yönünde.

Hattuşaş-Roma Dönemi Yerleşimi

M.Ö. 1190 civarında ekonomik darlanma, yiyecek sıkıntısı ve iç karışıklıklar nedeniyle Hitit İmparatorluğu yıkılmış ve akabinde şehir birkaç yüz yıl boyunca terk edilmiş. Daha sonra buraya Frigler yerleşmiş. Hellenistik ve Roma dönemlerini yaşamış olan kent, sonrasındaki Bizans döneminde ise bir köy olarak varlığını sürdürmüş.

Hattuşaş-Roma Dönemi Yerleşimi

Son yıllarda şehrin etrafında yeni yerleşim birimleri bulunmaya başlandı. Bu yerler de kazı ekibi tarafından gün yüzüne çıkarılıyor. Şu anda ağırlıklı olarak Roma Dönemi yerleşkeleri üzerinde çalışılıyor.

Hattuşaş-Roma Dönemi Yerleşimi

Kazıların başlamasının üzerinden 100 yıldan daha fazla süre geçmesine rağmen, Hattuşa’nın  henüz  %30’luk bir kısmı kazılmış durumda.

Hattuşaş-Roma Dönemi Yerleşimi

Arkeolojik kazılar ciddi emek ve zamana ihtiyaç duyar. Arkeologlar iğneyle kuyu kazan sabırlı emek işçileridir.

Hattuşaş’dan Budaközü Çayı Vadisi

Hattuşaş kentinin dört bir yanından Budaközü Çayı Vadisi’ne doğru onlarca km uzaklıktaki mesafelere bakarken aklımda hep Hititler vardı. Düşmanın aşağıdan gelerek surlara saldırı anları gözümde canlanmaya başladı.

Böylesine güçlü ve sanatçı yüzlerce yıldır var olan uzun soluklu bir devletin, bu kadar iyi korunmaya müsait kaya kütlesinin üzerindeki şehirlerini koruyamamış olmaları beni hüzünlendirdi. Aslında sebeplerini uzun zamandır biliyordum ancak oradayken şehrin ele geçirildiği süreçteki halkının acısını tekrar yaşadım.

Hattuşaş’dan Budaközü Çayı Vadisi

Fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere şehir yaya düşman ordusunu üç günlük bir mesafeden görebilecek bir yerde kurulu. Ne yazık ki kıtlık ve salgın hastalıklar olduğunda toplumlar güçsüz kalıyor ve kendilerini savunamıyor.

Boğazkale-Çorum

Kartal yuvasını andıran bu görkemli şehirden günümüzün Boğazkale İlçesi’ne iniyoruz.

Boğazkale’de Nerede Kalınır?

Bu şehirde gece konaklamadım ancak restoranında bize çay ikram eden Hotel Aşıkoğlu’nun sahibi ile tanıştım.

Hotel Aşıkoğlu
Hotel Aşıkoğlu

Konaklamadığım için sahibi beyefendi olan bu otel hakkında yorum yapamayacağım. Yine de aklınızda bulunsun.

Boğazkale’de Alışveriş

30 senedir Hattuşa kazılarında çalışan ve bölgeyi iyi bilen yöre halkından Davut bey süreçte yontuculuğu geliştirip bölgedeki kazılarda çıkan eserlerin taklitlerini ve daha nicelerini küçük bir çakıyla taşlara işlemeye başlamış.

Boğazkale’de Alışveriş

Değişik boyutlardaki yontulardan geniş bir arşiv oluşturmuş.

Boğazkale’de Alışveriş Hediyelik Eşyalar

Tezgahtaki eserlerini 10-150 TL aralığında satışa sunuyor.

Boğazkale’de Alışveriş Hediyelik Eşyalar Davut Bey Tezgahının Başında

Davut beyin işçiliğini beğendiğimden ve yılan figürünü çok sevdiğimden aşağıdaki parçayı satın aldım. Kendime Boğazköy hatırası…

Boğazkale’de Alışveriş Hediyelik Eşyalar

Hattuşaş Nerede, Nasıl Gidilir?

Hattuşa Çorum’un Boğazkale İlçesi’ne 2 km mesafede kayalıklar üzerine kurulu antik dönem Hitit başkentidir.

D 190 kara yolunda bulunan Sungurlu ile Boğazkale’nin arası 30 km ve yol araçla 25 dk’da alınıyor. Yolun 15-20 km’lik kısmı tali, rahat bir yol.

Bölgeye gelmişken, Hitit İmparatorluğu’nun önemli kült şehirlerinden biri olan Alacahöyük’e de mutlaka uğrayın. Hattuşa’dan Alacahöyük’e yol araçla 35-40 dk sürüyor. Alacahöyük hakkında tüm bilgi ve fotoğrafları Anadolu’nun Antik Dönem Hazinesi Alacahöyük başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

Hattuşaş Giriş Ücreti 2019

Hattuşaş ve yakın mesafedeki Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı’na 10 TL tutarında ücret ödeyerek tek biletle giriş yapabilirsiniz (2019 Mart). Müzekartı olanlar ücret ödemiyor.

Bu yazımızda imparatorluk başkenti bir şehrin kuruluşundan yıkılışına kadar hatıralarına dokunduk. Dileğim o ki; tüm Türk vatandaşları gezsin, okusun ve yaşadıkları bu güzel ülkenin geçmişine sahip olsunlar.

Çorum ile ilgili diğer yazılarımız için Çorum Gezi Rehberi‘ne, planlamaya yönelik bölge yazılarımız için de Orta Karadeniz Gezi Rehberi‘ne bakmanızı tavsiye ederim. Görüşmek Üzere

Exit mobile version