Site icon Gezer Döner – Gezi Rehberi Sitesi

Çamlıca Kulesi-Avrupa’nın Yeni Eyfel’i

Yazı Dizisi : İstanbul Gezi Rehberi
Daha Fazla Yazı

Yazar : Sevdiye Yeşil

29 Mayıs 2021 tarihinde ziyarete açılan Çamlıca Kulesi-Avrupa’nın Yeni Eyfel’i olmaya hazır. Yani artık Paris’in Eyfel’i varsa İstanbul’un da ”Çamlıca Kulesi” var diyebiliriz.

İlk ziyaretçilerden biri olmanın heyecanıyla maskelerimizi kuşandık, silahımız olan kolonya ve dezenfektanımızla donanıp düştük yollara.

Heyecanımızın gideceğimiz yer kadar yüksek olduğunu söyleyebilirim. Nasıl olmasın ki; yeni bir yer keşfetmenin mutluluğu üzerimizde. Bu kadar yeni olmasına rağmen hakkında yazacak o kadar çok şey var ki, en iyisi sıra ile gitmek.

Çamlıca Kulesi Nerede

Konum olarak Küçük Çamlıca Tepesi’nde bulunuyor. Buraya ulaşım çok rahat özellikle benim gibi uzun yoldan gelenler için Marmaray ve metro inanılmaz rahatlık. Üsküdar Marmaray durağından Çekmeköy metro aktarması ile Kısıklı Durağı’nda indiğinizde yürüme mesafesinde. Yürümeyi sevmeyenler için yeşilin bol olduğu Küçük Çamlıca Korusu biçilmiş kaftan diyebilirim.

Korunun rengi inanılmaz güzel görünüyor ve çok bakımlı. Ne kadar hasret kalmışız açık alana, etrafı keşfederek yürüyüşümüzü uzatsakta ruhumuzu zenginleştiriyoruz. Uzun süredir kuş sesi duymamıştım.

Çamlıca Kulesi

Bu koru genelde pikniğe gelen ziyaretçilerini ağırlıyor. Bir aile ile tanıştım, hoş sohbet sempatik bir bayan ve bu bölgede olduğu için düzenli olarak pikniğe geldiklerini, kule yapımının her aşamasını izlediğini söylediğinde ne kadar şanslı olduğunu düşünmeden edemedim. Ben ise varlığını açılış haberleri ile öğrendiğimi üzülerek yazıyorum.

Çamlıca Kulesi Giriş Ücreti

Kulenin girişi tek olsa da A, B ve C olmak üzere 3 tane bahçe girişi var. Bu girişlerde sistem Hes kodu sorguluyor ”geçebilirsiniz” onayını sesli veriyor ve sizi güvenliğe yönlendiriyor. Bahçe peyzajı da eşsiz bir güzellik taşıyor. Kısa bir yürüyüş yolu var ama yürümek istemeyen yada engeli olanlar iki kapı arasında ring servisi yapan araçlar var. Genelde golf sahalarında görmeye alışık olduğumuz 8 yada 12 kişilik minik aracın farklı bir havası vardı.

Çamlıca Kulesi

Cumartesi olmasının etkisiyle girişte bizi bir kuyruk bekliyor. İlginçtir beklerken hiç sıkılmıyoruz. Sohbet eşliğinde etrafı keşfediyoruz. Nihayet içeriye girdiğimizde işlemler akıcı bir şekilde ilerliyor. Giriş ücreti yetişkin 60 ₺ öğrenci 30 ₺. Ödememizi yaptıktan sonra asansöre yönlendiriliyoruz. Burada bir ayrıntı vermek istiyorum. Girerken biletinizi turnikede okutuyorsunuz ya, sakın işim bitti diye düşünerek atmayın. Çıkışta da aynı karekod okutma işleminizi tekrarlamanız gerekiyor.

Çamlıca Kulesi Ne Kadar Sürede Yapıldı?

Evet açılış 29 Mayıs tarihinde Cumhurbaşkanımız tarafından yapıldı ama yapımına 2016 yılında başlandı. Hatta daha da geriye gidelim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2011 yılında açtığı Çamlıca Tepesi TV Radyo Kulesi Fikir Projesi Yarışmasında seçilerek yapılan yapı Eylül 2020 de tamamlanır ama açılışı geçtiğimiz günlerde yapılır.

Çamlıca Kulesi’nin Özellikleri Nelerdir?

Maliyeti 170 milyon ₺ olan kule hizmete girdikten sonra şehirdeki tüm anten ve kuleler kaldırılır. Özellikle yakın mesafesinde bulunan Büyük Çamlıca Tepesi bu alanda yaşadığı görüntü kirliliğinden arınır. Şuan 100 radyo yayını, birbirinin güçlerini kesmeden, frekansları birbirine karışmadan, aynı yüksek kalitede yayın yapabiliyormuş.

Toplam yüksekliği 369 metre olan kulenin 220 metrelik bölümü 53 katlı betonarme yapı ve 145 metrelik bölümü ise antenden oluşuyor. Deniz seviyesinden 587 metre yüksekliği ile İstanbul’un ve Avrupa’nın en yüksek yapısı ünvanını hemen alıyor.

Çamlıca Kulesi

Mimarisini araştırdığımda ise kent dokusundan bağımsız bir duruşu olan yapının ışığı, doğayı ve mekansal boşlukları kullanarak sürpriz karşılaşmalar yaratma; böylece insanların bakış açısını değiştirme ve farklı bakıp farklı düşünmesini sağlamak üzerine tasarlanmış.

Tek bir parça olan yapının tasarımında Osmanlı döneminde Türkler için önemli bir simge haline gelen laleden esinlenilmiş. Kulenin ana aksı lalenin köklerini ve besleyici gövdesini; güneşe doğru yükseldikçe şekillenen seyir terası ve restoran katları henüz açmayan bir lale tomurcuğuna benzer.

Giriş katından antenlerin olduğu kata kadar yükselen panorama asansörleri, ana kabuğun 2 yanında yer alır. Bu asansörler Asya ve Avrupa kıtalarını hem ayıran, hem de bütünleştiren İstanbul Boğazını simgeler.

Tepenin Tepesi

168 metre yükseklikte olan 34. kata çıkıyoruz.

Çamlıca Kulesi

Yukarı çıktığınızda kulakları hassas olanları basınç etkiliyor ama bir süre sonra alışıyorsunuz. Ailesine poz veren genç arkadaşım dikkatimi çekerken basıncı unutuyorum. İsmini basıncın etkisi ile şuan hatırlayamıyorum. Ailesi ile kısa bir diyoloğumuz oldu.

Çamlıca Kulesi

Yazımda kullanmam için pozunu tekrarlayan arkadaşıma ve ailesine buradan teşekkürlerimi sunuyorum. Biz ilk etapta pencerelere yaklaşmaya çekinirken o pencere içinde kollarını, bacaklarını açarak poz verecek kadar cesur.

Çamlıca Kulesi

Büyük Çamlıca Tepesini ve görkemli Büyük Çamlıca Camisini gördüğümüzde işte diyorum tepenin tepesinde, en yüksekteyiz. Her yerden yüksek ama her yere yakın olan eşsiz güzellikte bir manzara karşımızda. O nerede, burası neredeydi diyerek incelemeye başlıyoruz. Boğaz manzarası aradığımız yeri bulmada rehberimiz oluyor.

Çamlıca Kulesi

Bulunduğumuz katın detaylarını anlatan elektronik panolar belli aralıklarla konulmuş ama biz bu detayları asansörde görevliden öğrenmiştik. Birde güzel bir platform kurulmuş, bulunduğumuz yerin üç boyutlu fotoğraflarından oluşuyor. Hatıra fotoğrafı çekilmek isteyenler için yine güzel düşünülmüş bir detay daha. Hatta PTT kulenin hatıra pullarını sizin fotoğrafınızla hazırlıyor.

Her bir detay incelikle düşünülmüş diyorum. Çünkü tüm engeline rağmen tekerlekli sandalyesi ile gelen ziyaretçileri gördüğümde mutlu oldum. Her bir köşesini yazmayı planlıyorum ya, wc leride kontrol ediyorum ve tebrikler bu kalabalıkta pırıl pırıl diyorum. Görevli sayısı çok fazla ve görevini yüreği ile yapan güzel bir ekip var.

Manzarayı izleyenler ise gökyüzüne bu kadar yakın olmanın avantajı ile bol bol fotoğraf çekiyor. Onlara uyuyoruz ve bol miktarda manzaralı fotoğrafımız oluyor bizimde. Restoran üst katta ama Cumartesi yoğun bir gün olduğu için rezervasyonu olmayan misafirlere kapalı.

Çamlıca Kulesi

Bizde korunun içindeki mekanlardan birine gitmeyi planlıyoruz ve asansöre yöneliyoruz. Asansör yolculuğumuz da görevliden ilginç bilgiler alıyoruz. Asansörde mutlaka bir görevli olması gerekiyormuş ki; bazı ziyaretçiler yükseğe çıktıkça korku yada paniğe kapılabiliyor ve bu durumlarda asansör durduruyor, duruma göre tekrar aşağı geri dönebiliyorlarmiş.

Birde dağcılardan oluşan 10 kişilik bir temizlik ekibi varmış. İple kulenin camlarını temizliyorlar. Biz göremedik ama hergün altı saat çalışıyorlar manzarayı izlerken bu ekibe denk gelebilirsiniz. Ziyaretçiler küçük bir şaşkınlıktan sonra manzarayı bırakıp pencerenin dışında iple dolaşan adamları fotoğraflıyor ya da selfie karesine alıyormuş. Sosyal medyada öyle birkaç fotoğrafa denk geldim. Güzel bir deneyim diye düşünüyorum. İnşallah birgün bizde görebiliriz. Giriş kata indiğimizde küçük bir kafe dikkatimizi çekiyor ve kahve almak için uğruyoruz. Aslında İpek ve ben yaşadığımız sağlık problemleri sebebiyle tatlıdan uzak durması gerekenlerdeniz. Duruyoruz da ama orada kahvelerimizi beklerken minik ekler bize gel gel yaptı ve dayanamayıp kendimizi minicik bir porsiyonla ödüllendirdik.

Çıkışta ise bahçe bizi resmen çekti diyebilirim. Biraz diye oturduğumuz yerde koyu bir sohbete daldık. Koru programımıza da zaman kalmadı. Keyifli bir günü mutlu anılarla tamamlarken gelecek yüzyılı düşünmeden edemiyorum. Biz Çamlıca Kulesini yeni diye ziyaret ederken torunlarımızın torunları tarihi yer olarak ziyaret edecekler. Şanslıyız ki Çamlıca Kulesi hem Asya hem Avrupa kıtalarını görebilme ayrıcalığını yaşatıyor.

Aman bugünlerde sosyal mesafeye dikkat, sağlıkla kalın…

Not: İstanbul ile ilgili diğer yazılarımız için İstanbul Gezi Rehberi bölümüne bakabilirsiniz.

Exit mobile version