Kasrik Beldesi, 6000 Yıllık Koca Bir Tarih

Bugün gezeceğimiz Şırnak Merkez İlçesi’ne bağlı olan Kasrik Beldesi, 6000 Yıllık Koca Bir Tarihe sahip.

Beldenin diğer bir özelliği ise Cudi ve Gabar Dağları’nın kesişme noktası olması. 

Eskiden burası güvenli olmayan bir mezraymış daha sonra buraya Kasrik Jandarma Karakolu yapılınca halk gelip karakol etrafına evler yapıp yerleşmiş. Nüfusun artması ile birlikte Kasrik bir belde olmuş. 

Bu noktadan itibaren sınırlar böyle olmasa da Güneydoğu Anadolu Bölgesinde görülen iklim değişerek Doğu Anadolu iklimi başlıyor. Bu hem havada hem de bitki örtüsünde net olarak görülüyor.

Bu nedenle de beldeye bir bakıma Türkiye’nin en sıcak noktalarından biri kabul edilen Cizre’nin yaylası da demek mümkün.

Kasrik Gezisi

Kasrik Beldesi’ne Ulaşım

Belde, Şırnak Merkez İlçesi’ne 35 km, Cizre’ye 5 km mesafede eski Şırnak Mardin yolu üzerinde bulunuyor.

Cizre’ye daha yakın olmasına rağmen belde günümüzde Şırnak Merkeze bağlı.

Arabayla beldeye Şırnak’tan yarım saatte ulaşmanız mümkün. Cizre’den ve Şırnak’tan da minibüs ile ulaşım imkanı var.

Kasrik Beldesi Tarihi ve Gezilecek Yerler

Belde, Dicle’ye akan Kızılsu Çayı ile ikiye bölünüyor. Cudi ve Gabar Dağları’nın kesişme noktası olması nedeniyle de buraya aynı zamanda Kasrik Boğazı da deniyor.  

Kasrik; konum itibarıyla havası, tarihi köprüsü, suyu, mağaraları, kanyonu ve manzarasıyla ziyaretçilerine kendisine hayran bırakan bir yer. Eminim yazın çok güzeldir.

Boğaz ise oldukça tarihi bir yer gerçekten de. Bölgede Asur, Pers ve Roma İmparatorluklarının hakimiyeti görülmüş. Doğu Anadolu’ya geçmek ya da gelmek için ordular buradan geçmek zorundaymış. Büyük İskender’in bile buradan geçtiği söyleniyor. Bu nedenle de tarihte buraya “Krallar Geçidi” denmiş.

Bununla da bitmiyor. Hakkari, İran, ve Van’dan gelen kervanlar da tarihta Kasrik Boğazını kullanıyormuş. 

Hal böyle olunca geçidin kontrol altında tutulması önem kazanmış ki buraya bir kale yapılmış. Etrafında da ev kalıntıları izlenebiliyor. Yerel tarihçilere göre bu kale ve ev kalıntıları Asurlulardan kalma.

Yine aynı yerde kayalara yontulmuş ata binmiş bir insan kabartması var. Yerel tarihçilere göre bu kabartma bizzat buralardaki ilk krallık olan hatta Cudi Dağı’na ismini veren Guti Kralına ait.

Heykeli ilk gören Gezgin Gertrude Bell 1909 yılında bölgede yaptığı gezi sırasında kabartmayı fark etmiş ve bunun Roma İmparatorluğu’nun amansız düşmanı bir Pers rölyefi olduğunu değerlendirmiş.

Bu kadar zengin bir tarih tabii ki definecilerin de gözde yeri olmuş. Malesef içinde değerli eşyaların olabileceğini düşünen defineciler yüzünden kabartma bugün delik deşik halde.

Neyse ki bu durum değerlendirilmiş ve Kasrik Boğazı, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile “Kesin Korunacak Hassas Alan” ilan edilmiş.

Burada ne yeriz derseniz biz oraya gittiğimizde mevsim sonbahar olması nedeniyle 1-2 lokanta dışında yemek yiyebileceğiniz hiç bir yer yoktu ama beni buraya getiren arkadaşlarımın söylediğine göre normalde yaz döneminde Şırnaklılar buraya açık havada kahvaltı etmeye, yemek yemeye hatta yüzüp ayaklarını suya sokmaya geliyormuş. Alabalıkları da çok güzel olurmuş.

Diyeceğim şu; olur da buralara gelirseniz mutlaka beldeyi ziyaret edin, yiyin, yemeklerinin tadına bakın. Sağlıcakla Kalın.

Şırnak ile ilgili diğer yazılarımız için tıklayınız.