- Bir Gezi Durağı Melemez Köyü
- Manavşa Kalesi
- Mersin’de Ne Yenir? Nerede Yenir?
- Değirmençay Köyü (Erçel)
- Soli-Pompeiopolis Antik Kenti Gezisi
- Korykos Kara Kalesi (Antik Kız Kalesi)
- Çanakçı Nekropolisi: Kaya Mezarları ve Kabartmaları
- Kız Kalesi (Korykos Deniz Kalesi)
- Kanlı Divane Ören Yeri (Kanytellis) Gezisi
- Uzuncaburç Olba Antik Kenti Gezisi
- Aydıncık Tabiat Parkı ve İncekum Plajı
- Gerçek Bir Serinlik Aydıncık Soğuksu Çayı
- Mersin’in Yaylası Gülnar Gezisi
- Buzul Devri Gilindire Mağarası ve Aynalı Göl
Mersin gezimize çoğunuzun ilk defa adını duyacağı Mersin’in merkez ilçelerinden Mersin Yenişehir İlçesine bağlı Değirmençay Köyü (Erçel) ya da son düzenlemeye göre Değirmençay Mahallesi ile devam ediyoruz.
Köy, Mezitli Çayı vadisinin doğu yamacında 600 m yükseklikte yer alıyor. Nüfusu ise 1500’ü buluyor.
Mersin çok sıcak olduğu için yazın nüfusu 2-3 katına çıkıyor. Ancak köy Mersin merkeze de yakın olduğu için tamamen buraya yerleşip Mersin’de çalışmaya devam edenlerin sayısı da artmış.
Bu yemyeşil köy sakinlerinin ana geçim kaynağı ise tarım ve hayvancılık.
Değirmençay Köyü (Erçel)’nün Tarihi
Köyün eski adı Erçel. Köyün tarihine anlatabilmek için ilk önce Erçel isminin nereden geldiğine bakmak lazım. 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’ya yayılan Oğuz Boyları çeşitli güç birliktelikleri oluşturmuş. Bunlardan biri de bugün yörede yaşayan Varsak Türkmenleri.
1360 yılında bölgedeki Kilikya Ermeni Krallığı Memlüklülerce yıkılınca Varsak Türkmenlerinin bölgeye göçü daha da yoğunlaşmış.
Varsak Türkmenleri çeşitli Oğuz Boyları aşiretlerinden oluşuyormuş. Yüksek dağlarda hür ve bağımsız yaşamak karakterleriymiş.
1400’lü yıllardan itibaren Osmanlı-Karamanoğulları çatışması başlayınca bu karakterlerinden dolayı Osmanlı-Karamanoğulları çatışmasında disiplinli bir yapı ile yönetilen Osmanlı yerine kendilerini her zaman başıboş bırakan Karamanlıların yanında yer almışlar.
Ancak Osmanlı İmparatorluğu 1450-1520 döneminde bölgede egemenliğini sağlayınca Osmanlı denetimine girmişler. Tüm Varsak Türkmenleri de Seyhan Nehri-Erdemli bölgesi arasında yaşamaya başlamış. Bu dönemde kışları Çukurova’da yazları yaylaları Bolkar Dağları’nda geçiriyorlarmış.
İşte Varsak Türkmenlerinin Orhan Beğlü Boyu’na bağlı Erçel Aşireti 1519-1523 yılları arasında bugünkü Değirmençay Köyü’ne yerleşip Erçel adını vermişler. Yani köyün eski adı işte bu aşiretten geliyor.
1961 yılında ise köyün adı Değirmençay olarak değiştirilmiş.
Değirmençay Köyü’ne Ulaşım
Değirmençay Köyü, Yenişehir İlçe merkezinin 21 km kuzeyinde 36°53′K 34°28′D koordinatlarında bulunuyor.
Değirmençay Köyü’ne de Mersin merkezden İsmet İnönü Bulvarını takip ederek arabayla 30-40 dakikada ulaşmanız mümkün.
Toplu ulaşım kullanmak isterseniz yine Mersin Makine İkmal Durağı’ndan kalkan 116 Numaralı Otobüs ile köye 1 saatte ulaşabilirsiniz. Zaman çizelgesi ve duraklar için tıklayınız.
Değirmençay Köyü (Erçel)
Köy geniş bir alana yayılmış. Çınarlı (Aşağı Köy) ve Çamlıca (Yukarı Köy) olarak ikiye ayrılıyor. Köyü, sakinlerinden Ahmet Sar Beyin rehberliğinde gezdik.
-Çınarlı (Aşağı Köy)
Köy sanırım ismini yanında bir de soğuksu akan çeşmesi bulunan gördüğünüz ulu ağaçtan almış.
Sakinlerin söylediğine göre ağaç en az 300 senelikmiş.
–Köyün Kahvesi
Aşağı köydeki ilk durağımız ise çok dikkatimi çeken kahve oldu.
Burası küçük bir yer sonuçta. Kahvede herkes birbirini tanıyor.
Köyün daimi sakinleri genel olarak tarım ve hayvancılık ile uğraşıyor. Zaten her taraf ekili dikili tarım arazileri ile dolu. Sabah çok erken saatlerde tarlalarına uğrayıp çalışan sakinler öğlene doğru kahvede buluşuyor.
Köyün kahvesi sadece buluşma yeri değil aynı zamanda gelişmelerin de sakinlere duyurulduğu bir yer. Üstelik hem İstiklal marşımızı hem de Gençliğe Hitabeyi yan yana asmaları da çok güzel bir düşünce..
-Köyün En Eski Evi
Kahvenin biraz yukarısında Ahmet bey tarafından köyün en eski evi olduğu söylenen yıkılmak üzere olan eski bir ev var.
Ahmet Bey’in söylediğine göre bu ev 1800’lü yılların sonlarında inşa edilmiş.
Ev artık kullanılmadığı için sarmaşıklar ile sarılmış durumda. Girmek istesek de her an yıkılabileceğini düşündüğümüzden cesaret edemedik.
Biz çekimlerimizi yaparken bizi dikkatle izleyen köyün çocukları yanımıza geldi. Bir kaç kare de onlar için ayırdık tabii ki.
-Çamlıca (Yukarı Köy)
Aşağıdaki gezimizi tamamladıktan sonra yukarıdan köyün fotoğrafları çekmek üzere yukarı köye geldik. Sanırım burasının adı hemen meydanda bulunun ağaçtan geliyor. Ağaç 1921 yılında dikilmiş. Günün birinde bu ağaçta Çınarlı (Aşağı Köy) gibi tüm alana serinlik verecek.
Çevrede ise her tarafı yeşillik o kadar güzel evler var ki insanın hep kalası geliyor.
–Doğal Kekik Suyu Yapımı
Ahmet Bey beni aşağıda gördüğü kalabalığa yönlendiriyor.
Şanslıyız ki pazarda satmak üzere hazırlanan doğal kekik suyunun yapım sürecine denk geliyoruz.
Meğerse kekiğin ne çok faydası varmış. Öksürük, bronşit, soğuk algınlığı, boğaz ağrısı vb. solunum ve solunum yolları sorunları için çok etkili bir ilaçmış. Buradakiler bu suyu içenin kış boyunca nezle bile olmayacağını söylüyorlar.
Hazırlama sürecine gelince onun ayrıntısını size videoda Ahmet Bey anlatıyor.
Manavşa Kalesi
Kaleyi yine köyün sakinlerinden Ahmet Sar Beyin rehberliğinde gezdik.
Genelde 1.Derece Arkeolojik Sit Alanı olup gezilemeyen ya da tur düzenlenmeyen cazibe noktalarına rastlamazsınız.
Manavşa Kalesi ise bunun tam aksine tam bir bilinmezlik örneği sanki.
Manavşa Kalesi’ne Ulaşım, Manavşa Kalesi’nin Tarihi, Manavşa Kalesi’ne Çıkış ve Manavşa Kalesi ile ilgili tüm detay ve fotoğrafları Manavşa Kalesi başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
Değerlendirme
Bu güzel köyde yaptığımız gezimizi Ahmet Bey ve eşinin bizim için hazırlamış oldukları güzel bir yemekle sonlandırıyoruz.
Burada o kadar yöresel şeyler yedim ki aslında hiç aklımda olmayan Mersin’de Ne Yenir? Nerede Yenir? başlıklı yazıma da bir vesile oldu.
Şahsen ben gördüğüm kadarıyla köyün önemli bir turizm potansiyeli taşıdığını değerlendiriyorum. Bu çerçevede bu yazıya bilgisi ve rehberliği ile katkı sunan Fatih Karakılınç, Ahmet SAR, Mehmet Ballı ve Ahmet ATA Beylere teşekkürlerimi sunuyorum.
Mersin ile ilgili diğer yazılarımız için Mersin Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.