Site icon Gezer Döner – Gezi Rehberi Sitesi

Sonbaharda Assos Gezisi

Yazı Dizisi : Çanakkale Gezi Rehberi
Daha Fazla Yazı

Yazar : Serhat ÇELEBİOĞLU

Bugünkü yazımızın konusu olan Sonbaharda Assos Gezisi, tamamen tesadüfen yapılmış harika bir gezi.

Kuzey Ege, kadim çağlara dayanan tarihi, temiz havası, yemyeşil doğası ve yöresel lezzetleriyle ülkemizin en özel noktalarından biri. Tarihi Tunç Çağı’na kadar uzanan Assos ise; Behramkale Köyü, Athena Tapınağı, Antik Tiyatro, Antik Liman ve Kadırga Körfezi’nden oluşan Kuzey Ege’nin en güzel bölgelerinden biri.

Assos Gezisi

Adatepe gezimiz sonrası Küçükkuyu’dan Ezine’ye dönerken Yeşilyurt Köyü girişini kaçırınca birden önümüzde Assos Levhası belirdi. Eşim ile ben birbirimize bakıp neden olmasın dedik ve kasım ayının başında hafta sonu harika bir günde cennet Çanakkalemizin güneyinde yapmış olduğumuz gezinin rotalarından biri de Assos oldu.

Assos gezisi zamanın durduğu bir yerde yapılan bir gezi sanki. İnsanlar çok yavaş yaşıyor burada hayatlarından zevk ala ala, güneş doğarken sahilde olmak var ya işte o bir ayrı âlâ….

Assos Gezisi

Yazı kışı fark etmez; eğer her sabah kalktığınızda kendinizi daha genç hissetmek istiyorsanız hatta belki de denize açılmak, şarkı söylemek, sevdalanmak ya da şiir yazmak 2000 yıldır burada yaşayan insanların yaptığı gibi…nerede bu liman diye sorsa bulmacada cevabı da belli aslında bunların hepsi ama hepsi Assos’ta…..

Bu şiirsel girişten sonbaharda yaptığımız gezimizi biraz detaylandıralım siz gezgin arkadaşlarım için…..

Assos Gezisi

Assos’a Nasıl Gidilir?

Assos, Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde Midilli Adası’nın tam karşı yakasında bulunuyor. Assos Antik Liman ise; arabayla İstanbul’a 6 saat (430 km), İzmir’e 3 saat (260 km) uzaklıkta. İstanbul’dan gelmek için İstanbul-Bandırma hızlı feribotunu kullanırsanız daha az yorulursunuz ancak değip değmeyeceğinin tercihi tabii ki size bağlı.

Ayvacık-Behramkale Köyü yolu oldukça iyi bir yol. Diğer taraftan 40-45 dakika süren Küçükkuyu-Behramkale Köyü yolu için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Sahilden giden yol oldukça dar ve yorucu.

Assos Haritası

Aracınız yoksa İstanbul ya da İzmir’den otobüs ile gitmek isterseniz inmeniz gereken aktarma noktası Ayvacık Terminali. Ayvacık Terminali’ne ulaştıktan sonra 17 km uzaklıktaki Behramkale Köyü’ne saat başı kalkan minibüslerle 30 dakikada, Behramkale Köyü’nden de sizi antik limana götürecek olan minibüslere binip 10 dakika da antik limana ulaşabilirsiniz.

Ankara’dan otobüsle gelenler ise Çanakkale’de indikten sonra Ayvacık minibüsüne binmek zorunda. Çanakkale-Ayvacık arası ise yaklaşık 45 dakika sürüyor. Ayvacık Terminali’ne ulaştıktan sonra 17 km uzaklıktaki Behramkale’ye saat başı kalkan minibüslerle 30 dakikada, Behramkale’den de sizi antik limana götürecek olan minibüslere binip 10 dakika da antik limana ulaşabilirsiniz.

Assos Palamud Restaurant

Burada araba ile gelecekler için çok önemli bir husustan bahsetmek istiyorum. Son yapılan yol düzenlemelerinden sonra Antik Liman Yolu oldukça tehlikeli hale gelmiş. Uzun, dar ve dik rampa özellikle geceleri oldukça tehlikeli. Bazı yerlerde 2 araba yan yana geçerken oldukça zorlanıyor. Diğer taraftan limana inseniz bile burada çok ciddi bir otopark ve hareket kabiliyeti sıkıntısı var.

Assos Antik Liman Otopark

Biz burada girişteki otoparkı değil katlı otopark dedikleri limanda gidebileceğiniz son noktayı tercih ettik. Buraya da Assos Palamud Restaurant’ın yolundan geçerek geliyorsunuz. Gördüğünüz gibi tek araba geçişi mümkün. Muhtemelen sezonda aşağıda araba park edecek yer bulamazsınız. Arabanızı Behramkale Köyü’nde bırakıp buraya taksi ile gelmeniz daha doğru olabilir. Bilginize…

Assos’un Tarihi

Antik kaynaklara göre, Midilli Adası’ndan Methymna kenti sakinleri, MÖ 7. yüzyılda buraya göçmüş ve Assos’u kurmuş.

MÖ 6. yüzyılda Assos, Lidya’ya tabi olan batı Yunan devletleri arasında başlıca ticaret merkezlerinden biriymiş. Tepelik konumu Assos’u kolayca savunulabilir bir liman kenti haline getirmiş. Lidya Krallığı’nın Pers Kralı II. Kiros tarafından yıkılmasının ardından Pers İmparatorluğu’na dahil olmuş.

Assos Gezisi

Assos’a stratejik önemini kazandıran yüksek rakım, onu aynı zamanda nefes kesici bir konuma getirmiş. Şehir, MÖ 4. yüzyılda şöhretinin zirvesine ulaşmış.

Şehir, MÖ 6. yüzyıldan 3. yüzyıla kadar uzanan çok iyi korunmuş bir sur duvarına, ünlü Athena Tapınağı’nın bulunduğu 235 m yüksekliğinde bir akropole ve surların dışında yaklaşık 1000 yıldır sürekli kullanılan, Anadolu’nun en iyi korunmuş nekropollerinden birine sahipmiş.

MÖ 365 yılında, Perslilerin kara ve denizden kuşatmasına başarıyla direnmiş. MÖ 350 yılında Assos, Platon’un eski bir öğrencisi olan Hermias’ın kontrolüne girmiş.

Hermias, Platon Akademisi’ndeki eski öğrenci arkadaşları Aristoteles, Xenocrates, Kallisthenes ve Theophrastus’u Assos’ta bir felsefe okulu kurmak üzere davet etmiş.

Aristoteles ve arkadaşları şehre M.Ö. 347 yılında gelmiş ve bir felsefe okulu kurmuş. Bu büyük filozofların varlığı sayesinde şehir, kısa bir süre içinde Platon öğretisinin Anadoludaki en önemli merkezi haline gelmiş.

Daha sonra Hermias’ın evlatlık kızı Pythia ile evlenen Aristoteles, Platon’un MÖ 347 yılındaki ölümünün ardından şehirde 3 yıl geçirmiş. Bu konuda rivayet hikayeler var.

“Assos Kralı Hermias, sınıf arkadaşı olan Aristo’yu şehre davet eder. Bu ziyaret sırasında Hermias’ın dünya güzeli evlatlık kızı Pythias’a aşık olan Aristo, şehirden ayrılmasına rağmen Pythias’ı aklından çıkaramaz. Bu durumu öğrenen Hermias, Aristo’nun Assos’ta bir felsefe okulu kurması şartıyla evlatlık kızı ile evlenmesine izin vereceğini söyler. Bu şartı kabul eden Aristo, Assos’ta bir felsefe okulu kurar ve M.Ö. 348-345 yılları arasında bu okulda 3 yıl boyunca felsefe dersleri verir”.

Bu konudaki bir başka rivayet hikaye ise Aristo’nun, hocası Platon’un ünlü eseri “Devlet”te anlattığı ütopik devleti hayata geçirmek için Assos’ta yaşadığı ve felsefe dersleri verdiği yönünde.

MÖ 345 yılında Assos bir kez daha Pers kontrolü altına girmiş ama Büyük İskender MÖ 334 yılında şehri kurtarmış. Assos, MÖ 133 yılında Roma kontrolüne geçmiş.

MS 56/7 yılında havari Aziz Paul tarafından ziyaret edilen Assos, Hristiyanlığı kabul eden ilk Batı Anadolu şehirlerinden biri olmuş.

Bizans döneminde Assos, bölgesel ve bölgeler arası ticaret için önemli bir taşra şehriymiş. Bizans döneminde şehre Machram adı verilmiş. Günümüzdeki Behram isminin de Machram’dan geldiği düşünülmekte.

Helenistik ve Roma dönemlerinde Assos, Akdeniz dünyasının her yerine satılan 40 günde cesedi yok eden ceset yiyici lahit ürünleriyle ünlüymüş.

Geç Bizans döneminde akropol güçlendirilmiş ve Skamandros vadisinden gelen Bizans mültecilerini Osmanlı saldırılarından korumak için kullanılmış.

1330 yılında ise bölge Osmanlı egemenliğine girmiş ve Assos Antik Kenti’nin hemen yanına bugünkü Behramkale Köyü kurulmuş.

Akropolün kuzey ucundaki Murat Hüdavendigar Camii ve Tuzla Çayı üzerindeki hala ayakta duran köprü, 14. yüzyılın başlarında Osmanlı fethinden sonra inşa edilmiş.

Bir Yunan polisinin tüm temel özelliklerini yansıttığı için Assos, 1881 yılında Amerikan Arkeoloji Enstitüsü tarafından ilk kazı alanı olarak seçilmiş. İlk arkeolojik kazılar 1881-1883 yılları arasında yürütülmüş.

Antik kent, Osmanlı ve modern dönemlerde hiçbir inşaata izin verilmemesi nedeniyle erken Helenistik Dönemin en iyi örneklerinden biri olarak kalmayı başarmış ve günümüze kadar ulaşmış.

Boya sektörünün önemli ham maddelerinden biri olan palamut, 1950’li yıllarda Assos limanından dış ülkelere ihraç ediliyormuş. Taş kagir depo amaçlı binalar palamutları saklamak için inşa edilmiş. Daha sonra boya ham maddesi değişince liman da önemini yitirmiş.

Yaklaşık bir asırlık bir aradan sonra, 1981 yılında Türk arkeologlar tarafından Assos’ta kazılar yeniden başlatılmış.

Assos Arkeolojik Alanı, 1982 yılında Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu kararıyla 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edildiğinden beri Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında koruma altında bulunuyor.

Günümüzde ise bölge felsefeciler için hala önemini koruyor. Çünkü 2000 yılından beri Aristoteles ve arkadaşlarının yaptıkları gibi burada felsefe toplantıları düzenliyor.

Behramkale Köyü

Behramkale Köyü, Assos’u ziyaret edenlerin ilk uğrak noktası olarak kabul ediliyor. Bizim de Assos gezisi kapsamında ilk durağımız Behramkale Köyü oldu. Behramkale Köyü, Hüdavendigar Cami ile Tuzla Çayı arasındaki yamaçta yer almakta.

Köye ana yoldan çıktıktan sonra dar bir yoldan giriliyor. Sokaklar çok dar yollar da andezit taşı ile kaplı olduğu için burada yollardan da bahsetmek gerek. Özellikle bu yollarda araba sürmek ile at sürmek arasında pek fark yok. Ancak önemli olan tarih tabii ki.

Otopark sorunu ile karşılaşmamak için köyün aşağı girişine sürmek şart çünkü yukarıda yollar çok dar. Park yeri bulsanız bile birilerinin size çarpması meselesi.

Behramkale Köyü

Buraya gelince ilk dikkatimi çeken şey köyün yüzünü Ege’ye yani güneye değil tam tersine karaya kuzeye çevirmiş olması.

Bunun sebebinin bölgedeki çetin kış şartları olduğunu değerlendiriyorum. Ancak neredeyse denize sıfır olan bu köyde denizciliğe dair hiç bir şey olmaması da hakikaten çok üzücü…

Behramkale Köyü

Köy, volkanik bir tepe üzerine kurulduğu için etraf andezit taşı dolu. Bu nedenle hem evler hem yollar andezit taşı ile yapılmış. Burada yollardan da bahsetmek gerek. Özellikle bu yollarda araba sürmek ile at sürmek arasında pek fark yok. Ancak önemli olan tarih tabii ki.

Behramkale Köyü

Osmanlı kalıntıları ve Behramkale köyündeki evlerin de dahil olduğu bu alanlar Tarihi Kentsel Sit Alanı olarak tescil edilmiş.

Yani antik kente çıkan yokuşun 2 tarafına kümelenmiş köye koruma amaçlı olarak yapılaşma yasağı getirilmiş sadece mevcut yapılar onarılabiliyor.

Bu anlayış sayesinde, antik ve tarihi kalıntıların modern yapılaşma faaliyetleri nedeniyle zarar görmesini önlemiş. Böylece, köyün özgünlüğü ve bütünlüğü bugüne kadar büyük ölçüde korunmuş.

-Hüdavendigar Cami

Behramkale Hüdavendigar Camii tek kubbeli plan şeması, alçı mihrabı, almaşık duvar tekniği ve surların içinde inşa edilmesi gibi özellikleriyle erken Osmanlı mimarisinin XIV. yüzyılın ikinci yarısına ait önemli bir örneği.

Behramkale Köyü Hüdavendigar Cami

Akropolün kuzeyindeki yüksek bir kaya kütlesinin tepesine yerleştirilen yapının inşa tarihi kitâbesi yerinde bulunmadığı için belli değil.

Ancak bölgede kesin Osmanlı hâkimiyetinin I. Murad zamanında sağlandığı ve kaynaklarda belirtildiğine göre buradaki imar faaliyetlerine Sırp Sındığı Savaşı’nda (1365) elde edilen ganimetlerle başlandığı göz önüne alınarak 1365’i takip eden yıllarda yapılmış olduğu değerlendiriliyor.

Nitekim bölgedeki Murad Hüdavendigar adını taşıyan diğer yapıların inşa tarihlerin de 1365 yılından sonra olduğu görülüyor.

Batı duvarında kök boyası ile yapılmış gemi resimleri resimleri sanırım kadırga koyuna demirleyen kadırgalarla ilgili.

Caminin minaresi yok. Her ne kadar bazı kaynaklarda yıkılmış olduğu söylenmekteyse de minarenin aslında hiç yapılmadığını kabul etmek daha mantıklı çünkü devamlı şekilde sert esen rüzgârlara açık yüksek bir kayalık üzerine kurulan ve özellikle son cemaat yeri uçuruma bakan caminin minaresinin dayanıklı olmayacağı âşikâr olduğu düşünülüyor. Tabii ki burada ilk akla gelen soru neden burası? veya caminin yeri baştan yanlış mı seçilmiş?

Behramkale Köyü Hüdavendigar Cami

Maalesef oldukça tarihi bir yerdeyiz ve gördüğümüz görüntü bu. Neden bu elektrik telleri bu kadar çirkin şekilde düzenlenir acaba. Fotoğrafları çirkin göstermek için tam bir çaba gösterilmiş. Bu duruma bir çözüm bulunamaz mı?

-Hüdavendigar Köprüsü

I. Murad, Behramkale Köyü’nde bir cami inşa ettirirken aynı zamanda Tuzla Çayı üzerine de yine kendi adıyla bir de köprü inşa ettirmiş.

Murat Hüdavendigar Köprüsü, 4 gözlü ve 80 m uzunluğunda Assos’un tarihi dokusunu yansıtan eşsiz bir eser. Osmanlı döneminden günümüze kalan taş işçiliği oldukça etkileyici. Köprünün bulunduğu alan fotoğraf çekmek için harika bir nokta. Akşam üstü giderseniz güneşte arkanızda kalıyor.

Behramkale Köyü Hüdavendigar Köprüsü

Fotoğrafta da uzaktan gördüğünüz gibi köprü artık kullanılmıyor. Yanına asfalt yol yapılmış. Tercihinize bağlı olarak isterseniz 600 yıllık bu köprünün üzerinden yürüyerek de geçebilirsiniz.

Assos Ören Yeri

Ören yeri, deniz seviyesinden 235 m yükseklikteki dik bir tepe üzerinde yer alıyor. Antik kent, kuzeyde verimli Tuzla Nehri vadisi (antik Satnioeis), batıda Troya ve Ege Denizi’nin güney kıyı şeridi, doğuda Adramyttion Körfezi ve İda Dağı ve güneyde Midilli Adası’na kadar uzanan panoramik manzaralara sahip.

Akropolün doğu tarafında, Akropolis’in en yüksek noktasında şehre denizden yaklaşıldığında kolayca görülebilen tapınak şehrin koruyucu tanrıçası Zeus’un kızı Athena’ya adanmış.

Assos Athena Tapınağı

Yunan mitolojisinde ilham ve barış tanrıçası olarak bilinen Athena’nın, dünyanın birçok şehrinde yapılmış tapınakları ve eserleri bulunuyor. Söz konusu Athena Tapınağı ise, Assos antik kentinin en ünlü ve en önemli kalıntısı.

30-12 m büyüklüğünde 6×13 sütunlu tapınak, akropol kayalarından oyulmuş andezit bloklardan yaklaşık MÖ 540-525 yılları arasında inşa edilmiş. Tapınak o dönemde Troas’ta inşa edilmiş en önemli yapıymış. Tapınağın friz ve metoplarında Herkül, Triton, Europa gibi mitolojik karakterler görülüyor.

Assos Athena Tapınağı

Athena Tapınağı, Arkaik Anadolu’da Dor düzeninde bilinen tek örnek olmakla birlikte, Dor düzenini İyon frizi ve diğer sıra dışı mimari süslemelerle birleştirmesiyle de ayrıca benzersiz bir yapı. Bu durumun siyasi olduğu düşünülüyor. O dönemde tüm Anadolu Pers istilası altında olduğundan Assoslular karşı kıyadaki Yunanlıların Perslere karşı desteğini kazanmak için böyle bir tapınak yapmış olabileceği değerlendiriliyor.

Assos Athena Tapınağı

Athena Tapınağı’nın konumu, antik çağda olduğu gibi bugün de nefes kesici. Özellikle güneşin batımını çekmek için en ideal nokta.

Athena Tapınağı’ndan sonra Assos’un en etkileyici yapısı şehir surları. Antik kentin çevresi M.Ö. 4. yy.da inşa edilmiş  3100 m uzunluğunda, 8 kuleyle desteklenen, 12 m yüksekliğinde, iyi korunmuş bir sur duvarı ile çevrili.

Assos Ören Yeri Surlar

Tüm kenti çevreleyen suraların büyük bölümü hala ayakta ve antik Ege uygarlıklarının göz alıcı taş işçiliğini yansıtması bakımından son derece önemli.

Surlarda kente giriş ve çıkışı sağlayan 2 ana kapı bulunuyor. Biri köyün içinden geçerek ulaştığımız ören yeri giriş kapısı. Diğeri ise limana dönük şu an da gördüğünüz kapı batı kapısı.

Agora’nın güneyinde, Midilli Adası’na bakan bir yamaçta yer alan tiyatro, çevredeki konglomera kayanın kesilmesiyle oluşturulmuş basamaklı bir teras üzerine inşa edilmiş.

Assos Ören Yeri Amfi Tiyatro

MÖ 4. yüzyılın sonlarına tarihlenen yapı, at nalı planlı tipik bir Roma tiyatrosu. Tiyatronun bir deprem sonucunda yıkıldığı tespit edilmiş. Festival ve etkinliklerin düzenlendiği bu tarihi tiyatro, Roma döneminde önemli bir sosyalleşme noktasıymış.

Assos Ören Yeri Batı Kapısı ve Nekrapol

Assos’un batı ve doğusundaki ana kapılara bağlanan yolların her iki tarafı nekropol alanı olarak kullanılmış. Burada tabut olarak kullanılan küplerden lahitlere kadar değişik mezar çeşitleri görebiliyorsunuz. Buradaki en eski mezarlar MÖ 7. yüzyılın ortalarına tarihlenmekte.

Assos Ören Yeri Nekrapol

Halen antik kentin ve tarihi şehrin korunması, tanıtılması ve restorasyonu Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çanakkale Valiliği ve Behramkale köyü yerel yönetimi tarafından yürütülmekte.

Ören yeri 08:00-20:00 saatleri arasında ziyarete açık. Giriş Ücreti: 11 €. Müze kartınız varsa ören yerine giriş ücretsiz. Girişte 100 TL (2025) vererek müze kart alabilirsiniz.

Assos Antik Liman

Daha önce gördüğümüz Behramkale’ye giriş yaptıktan sonra kısa bir mola verip doğruca kalmayı planladığımız Assos Antik Liman’a indik ve otelimize yerleştik.

-Gün Batımı

Evet hava yavaş yavaş kararmaya başladı ancak hafiften de olsa ilkbahar güneşi ısıtıyor içinizi.

Assos Gezisi

Kentin gürültüsünden kaçmak kendimizi dinlemek isteyen bizlere o kadar iyi geliyor ki ortam. Zaten burada ılıman Akdeniz iklimi hakim yani aşırı bir sıcak görülmüyor. Denizden esen rüzgar ile ortam da rahatlıyor.

Assos Gezisi

Kendinizi 2000 yıl öncesinde Aristoteles ve arkadaşlarının tam da burada yaptığı gibi gün batımında denize uzanan mendireğe oturmuş felsefi düşüncelere dalmış bulabiliyorsunuz.

Assos Gezisi

Karşınızda kayalık bir tepenin eteğine kurulmuş görkemli taş binalardan ve zeytin ağaçlarından oluşan bir manzara. Kendinizi istemeden de olsa mitolojiden bir karakter gibi hissediyorsunuz. Güneş batmak üzere. Rüzgar şiddetini artırıyor.

Assos Gezisi

Etrafta profesyonel fotoğrafçılar da var. Sessizlik ve sükunet arayanlar bir tarafa burası foto severler için de ideal bir mekan. Tarihi dokusu ve kendine özgü mimari yapısı foto severler için de cezbedici.

Assos Gezisi

Artık hava karardı. Sahil lokantaları yeni bir geceye ışıklarını yakarken kalabalıktan cennete kaçan müdavimler de yavaş yavaş yerlerini almaya başladılar.

Assos Gezisi

Her gece olduğu gibi bu gece de sahil yeni gelenlerle yeniden gelenlerle dolacak antik limanın ev sahipliğinde 2000 yıldır olduğu gibi sohbetin en koyusu yapılacak.

-Gün Doğumu

Antik liman, çok küçük ama bir o kadar da etkileyici güzel bir yer. Eski palamut depolarının restore edilmesi ile ortaya çıkan pansiyon ve oteller ile kaplı.

Assos Gezisi

Özel mülkiyet ise neredeyse yok gibi. İyi ki de yok. Sit alanı olduğu için yeni bina yapılması kesinlikle yasak. Zaten burası daha çok konaklama ve restoranları için tercih edilen bir yer.

Assos Gezisi

Burada liman güneye baktığı için ne gün doğumunu ne de gün batımını net göremezsiniz. Bu yüzden de güneşi denizde batıramazsınız ya da çıkartamazsınız ama yine de buranın sabahı da akşamı da çok güzel. Sabahleyin kahvaltıdan önce kalkıp güne limanda başlamak harika bir duygu…Liman, mendireği ile tekneler için korunaklı bir barınak aslında.

Assos Gezisi

Assos Antik Liman bölgesindeki otel, restoran vb. tüm binalar yığma taştan inşa edilmiş. Liman 1950’lere kadar meşe palamudu ihracatı için kullanılıyormuş. Yani aslında gördüğünüz tüm taş binalar restore edilmiş eski meşe palamudu depoları. Neredeyse tüm Ege sahillerinde olduğu gibi burada da romantik eski Rum evlerinin mimari ve süsleme anlayışını bir devir teslim misali görebiliyorsunuz.

Assos Gezisi

Assos Antik Liman’da yapılacak en özel şey tabii ki sabah, öğlen ya da akşam sahilde bir restorana oturup ortamın keyfini çıkarmak. Gün boyunca kahvaltı yapabilir lezzetli günlük balık çeşitlerini ege mezeleri ile birlikte yiyebilirsiniz. Fiyatlara gelince İstanbul’a göre pahalı diyebilirim.

Assos Gezisi

Burada denize girme imkanı biraz sınırlı. Dik yamaçlar nedeniyle plaj oluşumu yetersiz. Denizin dibi taşlık. Bu sorun da denize sıfır tesislerin önüne basit iskeleler yapılarak çözülmüş. Bu iskelelerin üzerine şemsiye, şezlong ve yastıklar konularak denize girme ve güneşlenme imkanı yaratılmış. Suya gelince Kuzey Ege’nin çoğu bölgesinde olduğu gibi deniz suyu her zaman soğuk. Girince adamı kendine getiriyor.

Kadırga Koyu

Kadırga Koyu içerisinde çadır kamp alanları, farklı ekonomilere hitap eden pansiyonlar bulunuyor. Tam karşıda ise Midilli Adası var.

Osmanlı döneminde donanma merkezi olarak kullanılan koyun adı da o dönemden gelmekte.

Kadırga Koyu

Temiz plajı ve göz alıcı denizi ile gezginlerin uğrak yerlerinden biri. Ayrıca koyun çevresinde zeytinliklerle çevrili birçok kamp alanı bulunmaktadır. Kamp yapmak istiyorsanız, burası tam size göre.

Assos’tan Ne Alınır?

Ören yerine giden yokuşun sağlı sollu iki yanında hediyelik eşya satan tezgahlar var.

Behramkale Köyü
Behramkale Köyü
Behramkale Köyü

Yörenin köylü kadınları bu tezgahlarda aynı zamanda bölgede toplanan otları, bölgeye has zeytin yağını ya da kendi yaptıkları ev tarhanası ya da giyim ürünlerini satıyor. Arabanız varsa bu ürünleri tüketmek ya da hediyelik olarak alabilirsiniz.

Assos’ta Ne Yenir? Nerede Yenir?

Hem tüm Assos sahillerinde hem de Behramkale Köyü içerisinde çok sayıda restoran ve kafe var. Ancak buranın güzelliği antik limanı.

Bütçeniz çok uygun değilse yukarıda Behramkale Köyü’nde oldukça uygun ücretler ile karnınızı doyurabileceğiniz birçok restoran ya da kafe bulunuyor.

Assos Palamud Restaurant

Biz ise bu akşam yemek yemek için antik liman’da Antik Liman’ın En Lezzetli Buluşma Noktası dedikleri Palamud Restaurantı tercih ettik. Burası kaldığımız Assos Troy Port Hotel’in restoranı hava durumuna göre hem içeride hem de dışarıda yemek yiyebiliyorsunuz.

Assos Palamud Restaurant

Her lokma, zeytinyağlılardan deniz mahsullerine, mevsimlik otlardan taş fırın lezzetlerine kadar Ege’ye özgü. Üstelik tüm bu lezzetler, Ege Denizi’nin huzur veren sesi ve gün batımının altın tonları eşliğinde sunuluyor.

Assos Palamud Restaurant

Biz burada önden meze olarak fava, atom, acılı ezme, deniz börülcesi, hamsi kokteyl aldık.

Assos Palamud Restaurant

İçki olarak ise 50 cl Beylerbeyi Göbek Rakı söyledik (2650 TL (2025)).

Assos Palamud Restaurant

Ara sıcak olarak tereyağlı karides aldık (800 TL (2025)).

Assos Palamud Restaurant

Ek ara sıcak olarak ballı kadayıflı saganaki peyniri aldık.

Assos’un büyüleyici doğası ve tarihi atmosferiyle çevrili Palamud Restaurant, Ege mutfağının en taze, en sade ve en lezzetli halini sunmuş. Tüm gördüklerinize 6100 TL (2025) ödedik. Masadan da oldukça memnun ve mutlu kalktık.

Ege’nin maviliğiyle çevrili, deniz kenarında, dalga sesleri eşliğinde gün batırarak bir yemek deneyimi yapmak gerçekten harika oldu.

Assos’ta Nerede Kalınır?

Hem tüm Assos sahillerinde hem de Behramkale Köyü içerisinde çok sayıda pansiyon ve otel var. Ancak buranın güzelliği antik limanı.

Yazımın başında da belirttiğim gibi Assos’a tamamen tesadüfi olarak gittik ve neden olmasın deyip eşimle birlikte antik limanda kalmaya karar verdik.

Gerçeği söylemek gerekirse arabayla aşağıya indikten ve park ettikten sonra özellikle akşam saatlerinde geri dönmeye çalışmak beni hayli korkuttu. Biraz da bu nedenle geceyi burada geçirmeye karar verdik.

Eski gelişlerimden bildiğim kadarıyla buradaki en forslu otel Kervansaray Otel’di. İlk olarak otele girip fiyat aldım. Sezon bittiği için kasım ayında 2 kişi kahvaltı dahil 4000 TL (2025) fiyat verdiler.

Assos Troy Port Hotel

Hemen yan tarafta bulunan Assos Troy Port Hotel’e yönelip onlara da fiyat sordum. Tamamen tesadüfi geldiğimizi geri dönmek istemediğimizi uygun bir fiyat olursa kalacağımızı söyledim.

Assos Troy Port Hotel

Konuştuğumuz genç işletmeci Haydar Bey bize yardımcı olacağını söyledi ve 2 kişi kahvaltı dahil 3000 TL (3025) fiyat verdi. Geyikli sahilde yaşadığım ve yan tarafımda oteller olduğu için biliyorum gerçekten çok iyi bir fiyattı.

Assos Troy Port Hotel

Otelde Jakuzili Deniz Manzaralı King Suite, deniz manzaralı balkonlu, deniz manzaralı ve kara manzaralı odalar var. Haydar Bey’in kendisinden tek bir şey rica ettim. Burada hiç denize bakan bir odada kalmamıştık. Otel denize sıfırdı ve denize sıfır bir otelde denize bakmamak hoş olmazdı.

Assos Troy Port Hotel

Güzel bir tesadüf ki denize bakan bir odaları vardı ve onu bize seve seve verdiler. Üstelik açık ara limandaki en iyi konumda olan oteldi. Bu özel ilgisi için gerçekten Haydar Beye kalben teşekkür ettim.

Haydar Bey odayı bize gösterdikten sonra odamız hazırlanana kadar bir de bize deniz kenarında kahve ısmarladı. Biz de akşam yemeği için otele rezervasyon yaptık.

Assos Troy Port Hotel

Yemek saati geldiğinde liman hayli doldu otelde de yer kalmadı ne kadar doğru bir karar verdiğimizi yerinde gördük.

Akşam yediğimiz harika yemekten sonra güzel bir uyku çektik. Sabah olmuş kahvaltı saati gelmişti. Kahvaltıyı da akşam yemek yediğimiz Assos Palamud Restaurant’ta verdiler.

Assos Troy Port Hotel

Assos’un sabahı da ayrı bir güzel. Bu güzelliği yaşarken oldukça kaliteli diyebileceğim bir kahvaltı da verdiler. Her şey çok güzeldi. Hem biz hem de yanı başımızdaki balıklar çok çok mutlu oldu.

Assos Troy Port Hotel

Verdiğimiz ücretin karşılığında aldığımız hizmet oldukça kaliteli ve keyif vericiydi. Sitelerinde yazdığı gibi antik çağlardan günümüze uzanan bu özel lokasyonda, denizin huzurunu ve tarihin büyüsünü sayelerinde aynı anda hissettik. Masmavi sulara karşı karşı uyanmak, doğanın içinde huzur bulmak ve konforu hissetmek için ben hem oteli hem akşam için restoranı hem de kahvaltısını herkese mutlaka tavsiye ederim.

Behram Köyü İskele Mevkii No:35 Antik Liman, Çanakkale, Turkey 17862 +90 (545) 721 71 50

Assos Gezisi

Tabii ki Bu bütçe fazla da diyebilirsiniz Beklentinize göre değişir. Ancak alanın tarihi ve çok kısıtlı olması nedeniyle buradaki eski binaların neredeyse hepsi restore edilerek otele çevrilmiş. Genel olarak da özellikle hafta sonu ve sezonda elit tabakanın tercih ettiği bir bölge olması nedeniyle hatırı sayılır bir parayı gözden çıkarmadan bölgede kalmak zor. Eğer benim için bütçe önemli diyorsanız yukarıda Behramkale Köyü’nde düşük bir ücret ödeyerek kalabileceğiniz pansiyonlar var.

Assos Gezisi

Buraya kadar geldiniz ve bölgenin en özelinin Assos Antik Liman olduğunu da biliyorsunuz. Liman bölgesi sizin için el yakıyor. Behramkale Köyü ise akşam çok da vakit geçirmek isteyeceğiniz bir yer değil. Ne yapacaksınız?

Assos Dr No Antik Pansiyon

İşte size bir tüyo. Tabii ki antik liman bölgesindeki tek pansiyon olan be bir zamanlar benim de tek başıma kaldığım Assos Dr No Antik Pansiyon’a gideceksiniz. Ben 2018 Nisan ortasında daha insanların denizi test etmeye başladığı dönemde hafta sonu etraftaki otellere göre çok düşük sayılabilecek bir ücret ödeyerek burada kaldım ve akşam antik limana istinaden gece çekimlerimi yaparken de çok güzel vakit geçirdim.

Ücrete muhteşem diyebileceğim köy peyniri, köy yumurtası ve yörenin diğer sağlıklı ürünlerinin olduğu mükellef kahvaltı da dahil. Liman bölgesindeki diğer otel fiyatlarını da göz önünde bulundurursak buraya gelecekseniz yazdıklarımı değerlendirmenizde fayda var. Ayrıca tercihinize bağlı olarak diğer öğünler için pansiyonun restoranından da faydalanabilirsiniz. Restoran ilginç tasarımlı, ters ilerleyen saatiyle meşhur tabii ki bir de zeytinyağlı yemekleriyle..

Artık pansiyonun adının nereden geldiğini ben sormadım ama siz gidince sorarsınız….hem de onların ifadesiyle zamanın durduğu yerde bir yaş daha gençleşirsiniz.

Tel  : 0(286) 721 73 97  Cep  : 0(532) 367 67 79 Cep : 0(538) 240 42 40

Değerlendirme

Kuzey Ege’nin en şirin ve en pastoral köşelerinden biri olan Assos, antik ören yeri ve doğal güzelliği ile dikkat çekiyor.

Birbirinden güzel koyları ve eşsiz rotalarıyla bu bölge, şehir hayatından, kalabalıktan, gürültüden ve stresten kaçmak için de oldukça uygun bir yer.

Assos, tüm bu değerlerin yanı sıra masmavi bir denize ve muhteşem gün batımı manzaralarına da sahip

Özellikle gezgin ve foto severlerin güneş batarken Athena Tapınağı’na gidip orada hem güneşin batışını seyretmesi hem de fotoğraf çekmesi şart.

Yazı kışı fark etmez; eğer her sabah kalktığınızda kendinizi daha genç hissetmek istiyorsanız gitmeniz gereken yer Assos, zamanın durduğu yer.

Assos ve Çanakkale ile ilgili diğer yazılarımız için Çanakkale Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın…

Exit mobile version