Mainz Gezisi

Frankfurt seyahatimiz sırasında günübirlik olarak Mainz Gezisi de yaptık. Yaptığımız gezi sırasında Johannes Gutenberg matbasının izlerini ararken daha önce duyduğumuz ancak coğrafi bağlantı kuramadığım bir çok bilgiyi de yerinde duyduk ve gördük.  

Mainz, Mainz, MÖ 1. yüzyılda Romalı general Nero Claudius Drusus tarafından Roma İmparatorluğu’nun kuzey sınırında Castrum Mogontiacum adıyla kurulmuş ve Germania Superior adlı Roma eyaletinin başkenti olmuş. Yani Mainz kuruluşundan itibaren gerçek bir Roma şehri.

Diğer taraftan 962-1806 yılları arasında 844 yıl boyunca Orta Avrupa’da hüküm sürmüş Kutsal Roma İmparatorluğu’nun hem siyasi hem dini merkezi olmuş.

Burada şu husus karıştırılmamalı. Kutsal Roma İmparatorluğu’nun Roma İmparatorluğu ile bir alakası yok. Batı Roma İmparatorluğu 476 yılında Doğu Roma İmparatorluğu yani Bizans 1453 yılında yıkılmış. Yani bölge olarak da tarih olarak da bir bağlantı yok. Hatta çoğu Haçlı seferlerinin çıkış yeri de bu imparatorluk. Bu nedenle Alman menşeli Kutsal Roma Germen İmparatorluğu’nun kullanılması daha doğru olur.

Tabii ki Mainz şehrinin Kutsal Roma Germen İmparatorluğu’nun merkezi olması ya da ikinci Roma olarak görülmesi bilime de yansımış ve Mainz doğumlu Johannes Gutenberg muhtemelen katedral ihtiyaçlarına istinaden matbaayı icat etmiş ve baskıyı Avrupa’ya tanıtarak matbaanın küresel yayılımını buradan başlatmış.

Mainz bugün de Almanya’nın Renanya-Palatina eyaletinin başkenti ve en büyük şehri. Nüfusu 210.000 civarında. Ilıman iklimi nedeniyle Almanya’nın en önemli şarap bölgelerinden biri. Hem nehir hem yaya turizminden ciddi girdi sağlıyor. Bunun yanında Ren Nehir Taşımacılığı’nın önemli merkezlerinden biri.

Gezginler için yazımın bundan sonraki bölümlerinde eski şehir ile ilgili işinize yarayacak detaylı bilgiler vereceğim.

Mainz Eski Şehir Merkezi Ulaşım

Öncelikle belirteyim biz buraya Frankfurt’tan günübirlik olarak geldik. Frankfurt Hessen Eyaleti’nin başkenti ve Frankfurt Tren Garı da eyaletteki tüm aktarmaların merkezi. Yani Hessen Eyaleti’nde bir yere gidecekseniz mutlaka Frankfurt Tren Garı’ndan geçeceğinizi söylemem yanlış olmaz.

Bu tür geziler için en ekonomik ve faydalı yol tüm Hessen Eyaleti’nde tüm ulaşım modlarında geçerli olan Günlük Hessen Bileti almak. Böylece otelinizden çıktıktan itibaren otobüs tram vb. ek bir ücret ödemezsiniz. Bileti almak çok zor değil ister DB internetten isterseniz de Frankfurt’ta tüm durak ve istasyonlarda görebileceğiniz bilet makinelerinden 38 € ödeyerek alabilirsiniz.

Bu kart 5 kişiye kadar 24 saatlik sınırsız ulaşım imkanı sağlıyor. Tek yapmanız gereken kartı makineden alınca kullanacak kişilerin adlarını tükenmez kalemle kartın üzerine yazmanız. Bu çok önemli çünkü Frankfurt Mainz treninde kontrol esnasında bizim bilette adlarımız yazılı olmadığı için biletçi ile bayağı sorun yaşadık bilginize.

Frankfurt Havaalanı 27 km, Frankfurt 30 km mesafede bulunuyor. Gördüğünüz gibi Mainz Frankfurt’a çok uzak değil. Neredeyse banliyö mesafesinde.

Frankfurt’tan ya da Frankfurt Havalimanı’ndan fark etmez S8 Banliyö Treni’ne binerek Mainz Tren Garı’na gelebilirsiniz. Biz banliyö treni ile yaklaşık bir saat sonra Mainz’a vardık.

Buradan 55-57 ve 62-65 Numaralı Otobüs Hatlarına binip Martin Katedrali’ne en yakın durak olan Höfchen/Listmann Otobüs Durağı’nda inebilirsiniz. Burası eski şehrin tam merkezi kabul edilebilir.

Olur da araba ile gelirseniz Mainz Katedrali yakınlarında birkaç otopark bulunuyor: Am Brandt Otoparkı, Rathaus Otoparkı ve Malakoff-Park Otoparkı. Ayrıca Grebenstraße’de birkaç açık otopark alanı da mevcut. MÖ 13-12 Romalılar Kästerich tepesinde çift lejyoner üssü kurdular

Mainz Gezisi

Mainz Eski Şehir Merkezi

Şehrin tarihi MÖ 13-12 yıllarında Romalıların Kästerich Tepesinde bir lejyoner üssü kurması ile başlamış.

Başpiskopos Willigis (975 – 1011). Mainz Katedrali’nin inşasını başlatmış.

Şehir 1000-1802 yılları arasında yaklaşık 800 yıl Mainz Başpiskoposluğu’nun başkenti olarak kalmış.

13.-15. yüzyıl arasında Mainz özgür bir şehir statüsü kazanmış.

1440 yılında Johannes Gutenberg hareketli tip baskıyı icat emiş. 1452-1455 yılları arasında ise Gutenberg, ünlü Gutenberg İncil’ini Mainz’da basmış.

1462 yılında Mainz, Nassau Başpiskoposu’nun birlikleri tarafından fethedilince serbest şehir statüsünü kaybetmiş ve Başpiskoposu’n özerk olmayan ikametgah şehri haline gelmiş.

1477 yılında Mainz Üniversitesi kurulmuş. (1946 yılında adı Johannes Gutenberg Üniversitesi Mainz olarak değiştirilmiş.)

1792-93 yıllarında Mainz Cumhuriyeti kurulmuş.

1798-1814 yılları arasında Fransa tarafından işgal edilmiş. 1815 yılında Alman Federasyonu’nun kalesi 1873 yılında imparatorluk kalesi haline gelmiş.

1845 yılında Mainz, Renanya-Palatina’nın başkenti olmuş; Ren Nehri’nin sağındaki bölgeler Müttefik İşgal Kuvvetleri’nin doğrudan yönetimi altına alınmış.

2. Dünya Savaşı’nda şehir merkezinin beşte dördü yıkılmış.

1981 yılında 11 Roma gemisi (Mainz’da konuşlanmış Geç Antik Çağ Ren filosunun kalıntıları) keşfedilmiş.

2000 yılında Johannes Gutenberg’in 600. yıldönümü kutlanmış.

Mainz Eski Şehir Merkezi

Eski şehir merkezini yürüyerek gezdik. Mainz Katedrali (Mainzer Dom, Martinsdom, Aziz Quintin Kilisesi (St. Quintin), Aziz Augustinus Kilisesi (Augustinerkirche), Kiraz Bahçesi (Der Kirschgarten), Kapuchin Caddesi (Kapuzinerstraße) ve Aziz Ignaz Kilisesi (Die Mainzer Pfarrkirche St. Ignaz) eski şehir merkezinde görme imkanımız olan yerler oldu.

Mainz Katedrali, son derece sanatsal ve tarihi öneme sahip olup, Almanya’daki Hristiyan inancının en seçkin kanıtlarından biri olarak gösteriliyor.

Etkileyici boyutları, sekizgen kulesi ve Romanesk, Gotik ve Barok mimari tarzlarının karışımının yanı sıra, katedralin inşa edildiği kumtaşının koyu kırmızı rengi de oldukça dikkat çekici.

1000 yılı aşkın bir geçmişi bulunan bu Roma Katolik Katedrali, yüzyıllar boyunca Kutsal Roma İmparatorluğu’nun dini ve siyasi merkezi olarak kabul edilmiş.

Mainz kutsal makamının “İkinci Roma” iddiası, katedralin muazzam boyutları ile açıkça ortaya konmuş. İmparatorlar ve krallar, Mainz Katedrali’ni imparatorluklarının merkezi olarak görüyorlarmış. Bugün bile şehrin en yüksek noktası katedral kulesi, 84 m.

Weinhaus Zum Spiegel, şehrin açık ara en çok fotoğraflanan sıra evlerinden biri. Mainz’ın 2 simgesi olan katedral ve Weinhaus Zum Spiegel binasının bulunduğu Leichhofstraße manzarası, ayrılmaz bir ikili kabul ediliyor.

Augustinerstraße, Mainz şehir merkezinin güney kesiminde ara sokakları ile birlikte büyüleyici butikler ve dikkat çekici derecede iyi korunmuş, renkli binalarla dolu bir bölgedir.

Augustinerstraße üzerinde bulunan Kirschgarten, 1329 oluşturulmaya başlanmış (kiraz bahçesinde) adıyla var olan, güzel yarı ahşap binaların bulunduğu bir meydan.

Mainz’ın Kirschgarten’daki yarı ahşap evlerinin en eskisi olan “Haus zum Aschaffenberg” evi. 1450’li yıllarda inşa edilmiş ev Gutenberg’in matbası için gereken krediye karşılık kuzeni Arnold Gelthus’un krediye teminat olarak gösterilen ev olması ile ünlü.

Dar, paralel sokaklarıyla arnavut kaldırımlı Kapuchin Caddesi, Augustin Caddesi (Augustinerstraße)’nin Ren Nehri’ne (bugün Rheinstraße) uzanan bağlantısını sağlıyor. Cadde, çatı pencereli 19. ve 20. yüzyıllardan kalma apartmanları ile dikkat çekiyor.

Mainz Eski Şehir Merkezi ile ilgili daha detaylı bilgi için Mainz Eski Şehir Merkezi başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Gutenberg Müzesi

Mainz’a gelmemizin baş sebebi Dünya ve Osmanlı tarihinde çok önemli bir yere sahip olduğunu düşündüğüm Johannes Gutenberg’e adanmış Gutenberg Müzesi’ni yerinde görmekti.

Hepimiz tarih kitaplarında ya da sınıfta yaptığınız tartışmalarda şu söyleme tanık olmuşuzdur. Matbaanın bulunuşuna ayak uyduramayan Osmanlı İmparatorluğu en az 200 yıl batının gerisinde kalmış ve yıkılmıştır.

Evet, Johannes Gutenberg, 1450 yılında Almanya’nın Mainz şehrinde metal harflerle basım tekniğini matbaaya uygulayarak ilk Alman şiirini basmış ve tarihe geçmiştir. Burada tarihe dikkat çekiyorum İstanbul 1453 yılında fethedildi.

Osmanlı İmparatorluğu topraklarında kamusal anlamda devlet destekli çalışan ilk matbaa ise 1727 yılında İbrahim Müteferrika tarafından kurulmuş.

Burada kesiyorum. Bu konudaki durum değerlendirmem ve Gutenberg Müzesi ile ilgili daha detaylı bilgi için Gutenberg Müzesi başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Eisenturm & Holzturm (Demir Kule ve Ahşap Kule)

Ortaçağ şehir surlarının orijinal 34 kapı ve gözetleme kulesinden üçü bugün hala ayakta: İskender Kulesi ve Ahşap Kule’nin yanı sıra, 1240 civarında inşa edilen Demir Kule, bu dönemin taş bir tanığı olarak varlığını sürdürüyor.

6 katlı Demir Kule, adını Ren Nehri kıyısındaki eski demir pazarından alıyor. Yüzyıllar boyunca Demir Kule’nin kullanımı bir kapı kulesinden askeri hapishaneye ve şimdi de sanat sergilerine ev sahipliği yapan bir mekana dönüşmüş.

Demir Kule’nin karşılı olan Ahşap Kule’de sivri kemerli çerçeveli pencereler, cepheyi düzenli bir şekilde ikiye böler. Kapının üzerinde, şehir tarafında sivri kemerli pencereler ve kemer alanlarında kabartmalar bulunan iki büyük niş bulunur.

Dik bir çadır çatısı şeklindeki 12 m yüksekliğindeki kule başlığı ve sivri başlıklı köşe kuleleri, 15. yüzyıldan kalma tipik bir savunma kulesinin şeklini yansıtıyor. 1961 yılında kısmen yeniden inşa edilmiş.

Fort Malakoff

Malakoff Kalesi olarak da bilinen Malakoff Kalesi, Mainz Prusya Kalesi’nin bir parçası ve aynı zamanda Ren Nehri sol yaka tahkimatlarının bir bileşeni olarak 1843 yılında inşa edilmiş.

Yapı, inşa edildiği dönemde Ren Nehri kıyısı surlarının güneydoğu karakolunu oluşturuyormuş.

Kalenin inşa amacı çok katlı top mevzisi olarak kullanmakmış.

Yapı, daha sonra 1855’te Rusya’da yaşanan Kırım Savaşı sonucunda geçilmez savunma sembolü olarak Malakoff Kalesi adını almış. Ren Nehri Gezinti Yolu, suyu, geniş manzaraları ve şarabı seven herkes için popüler bir buluşma noktası

Mainz Ren Nehri Kıyısı

Ren Nehri kıyısı, suyu, geniş manzaraları ve şarabı seven herkes için popüler bir buluşma noktası.

Kıyı boyunca uzanan yemyeşil çimenler, geniş patikalar, oyun alanları ve rahat oturma alanları, Ren Nehri’nin tadını doyasıya çıkarmanızı sağlıyor; ister aktif ister keyifli bir şekilde.

Tüm kıyı boyunca herkesin sevebileceği yemek, snack ya da kokteyller yapan restoran ya da mekanlar bulunuyor.

Hatta plaj ihtiyacını karşılamak için üzerinde gerçek şezlonglar olan kumdan plaj bile yapmışlar. İçecekleriniz ile birlikte size yaz havası bile sunuyorlar.

Zaten 1826 yılında Orta Ren Vapur Şirketi’nin kurulması ile bölgede ilk defa turizmin başlamış. Bugün de romantik Orta Ren Vadisi’ne Ren tekne turları da düzenli olarak Mainz’den kalkıyor.

Örneğin arkamda gördüğünüz Amadeus Princess sınıfının en lüks teknelerinden biri. 110 m uzunluğunda ve 11,40 m genişliğinde olan bu özenle tasarlanmış gemide 78 şık standart kabin ve 2 lüks süit bulunuyor. Genellikle Köln-Basel arasında çalışıyor. İnşallah bir gün bize de bu tura katılmak nasip olur.

Mainz Ne Yenir? Nerede Yenir?

Burada size bir restoran tavsiyesi yapmayacağım. Ailece en sevdiğimiz şey deniz ürünleri. Ülkemizde bu ürünlere sokak lezzeti olarak ulaşma imkanı yok.

Bu nedenle böyle bir imkan gördüğümüzde önceliğimiz genelde sokak lezzetleri oluyor. Biz burada ülkemizde de yeni şube açan Nordsee’yi es geçmedik.

Biliyorsunuz NORDSEE, Almanya’nın en eski ve en büyük deniz ürünleri fast food zinciri. Gramaj üzerinden istediğiniz ürünü istediğiniz kadar yiyebiliyorsunuz.

Gördüğünüz gibi fiyatlar da oldukça makul. Hatta ben böyle doymam diyenler için sandviç ürünler de hazırlamışlar.

Herkes canının istediğini yedi ben ise büyük boy karides patates aldım. Bana kafi de geldi. Eğer siz de bizim gibi deniz ürünlerine bayılıyorsanız kaçırmayın derim.

Değerlendirme

Hem Kutsal Roma İmparatorluğu’nun hem siyasi hem dini merkezini görmek hem de Johannes Gutenberg matbasının izlerini yerinde görmek ve öğrenmek açısından harika bir gezi oldu.

Gelen arkadaşları tavsiyem. Gutenberg Müzesi mutlaka görülmeli (Foto çekimi yasak bu nedenle stok foto kullandım), Mainz Katedrali mutlaka gezilmeli, çatı pencereli apartmanların olduğu eski şehrin sokaklarından Ren Nehri kıyılarına yürünmeli.

Biz burada günübirlik bir gezi yaptık ancak bence burada en az 1 gün kalınmalı ve Cruise gemilerinin de konakladığı Mainz Ren Nehri kıyılarının tadı da çıkarılmalı.Mainz Gezisi

Mainz ile ilgili diğer yazılarımız için Hessen Gezi Rehberi‘ne, bölgesel planlama yapıyorsanız Almanya Gezi Rehberi‘ne bakabilirsiniz. Sağlıcakla Kalın.

Mainz Gezisi Mainz Gezisi Mainz Gezisi Mainz Gezisi Mainz Gezisi Mainz Gezisi Mainz Gezisi Mainz Gezisi