Ushuaia Gezisi; Dünya’nın En Güneyindeki Şehir

Ushuaia Gezisi; Dünya’nın En Güneyindeki Şehir ve Dünya’nın Sonundaki Şehir unvanlarına sahip bir şehir ve çevresinde yapıldığından bizim için çok özel bir anlama sahip. İsminin anlamı ise yerli Yagan dilinde derin körfez demek.

Bu unvanlarla da bitmiyor tabii ki. Burası aynı zamanda 140 bin nüfuslu Tierra del Fuego Eyaleti’nin 55 bin nüfusuyla en büyük şehri ve merkezi. Eyalet dışında Arjantin Antartikası ile Arjantin’in üzerinde hak iddia ettiği bugün İngiliz yönetimindeki Falkland Adaları ile Güney Georgia ve Güney Sandwich Adaları da buradan yönetiliyor.

Ayrıca başkentin 3000 km güneyinde, Beagle Kanalı içerisindeki korunaklı konumu nedeniyle de 1000 km güneydeki Antartika’yı görmek isteyen gezginler için de çıkış limanı.

Hepinizin bildiği gibi enler gezginlerin olmazsa olmazı. Her bir en ayrı bir zenginlik ayrı bir hazine demek. Hal böyle olunca da söz konusu unvanlar tüm gezginleri cezbediyor.

Çok uzun yıllar önce kendi Dünya haritamda 3 hayalim kapsamında bu şehri de işaretlemiş bir gün buraları göreceğim demiştim. Çok mutluyum ki yıllar sonra nasip oldu ve oğlumla birlikte yaptığımız Patagonya gezimiz kapsamında bölgenin önemli turizm merkezlerinden biri olan bu şehre de gelebildik. 

Şimdi ben de sizlere 4 gün kaldığımız söz konusu şehirde yaşadığımız tüm deneyimlerimizi Patagonya ile ilgili son yazım olarak siz gezginler için bir gezgin ve fotoğrafçı gözüyle aktarmaya çalışacağım. 

Arjantin para birimi Arjantin Pesosu (ARS). Burada ödeyeceğiniz her Arjantin Pesosu (ARS) = 0,1 TL (2020). Yani isteneni 10’a bölmeniz yeterli. Hesaplarınızı bu değere göre yapabilirsiniz.

Ushuaia Gezisi-Ushuaia’nın Tarihi

-Bölgenin Keşfi

Bilinenin aksine bölgenin keşfinin Macellan’ın yaptığı sefer ile alakası yok. Macellan, 10 Ağustos 1519 tarihinde İspanyol Kralı’nın kendisine verdiği 5 gemi ile yola çıkmış ve 1520 yılında kendi adı verilen boğazı geçmiş. 1520-1616 döneminde bölgenin Antartika ile bir bütün olduğu sanıldığından başka bir boğaz arayışına girilmemiş. 

Gördüğünüz harita 1738 tarihli ve Fransız denizci Lozier Bouvet’e ait. Macellan Boğazı bölgenin kuzeyinde kalıyor ve bu bölgeye Terre Magellanique yani Macellan Diyarı denmiş. Dikkat ederseniz haritada güneyde ikinci bir boğaz yok. 

Bölgenin ilk keşfi  İngiliz keşif gemisi HMS Beagle ile olmuş. Gemi bölgeye ilk yolculuğunu Patagonia ve Tierra del Fuego’nun hidrografik araştırması için Kaptan Pringle Stokes komutasında 1826-1830 yılları arasında,  ikinci yolculuğunu Teğmen FitzRoy komutasında 1831-1836 yılları arasında yapmış. İkinci yolculuğa doğa bilimci Charles Darwin de katılmış.

Bu gezi sırasında Macellan Boğazı’nın da güneyinde Atlantik Okyanusu’ndan Pasifik Okyanusu’na denizden geçebileceğiniz daha önceden bilinmeyen bir kanal keşfedilmiş.

Darwin kanalda jeolojik, doğa tarihi ve etnolojik olarak çalışmalar yapmış. Bulguları, evrim ve doğal seleksiyon üzerine bilimsel teorilerinin oluşumunda çok önemli bir rol oynamış. Bu gemi daha sonradan kanala da ismini vermiş.

O dönemde bölge Yaman ya da diğer adıyla Yagan yerlilerinin yaşam alanıymış. İlk temas bu keşif döneminde olmuş. Bu nedenle de bölgeye çok fazla İngiliz misyoner yollanmış. İlk yerleşimler de bu dönemde olmuş. Kısacası şehri İngiliz misyonerler 1870’li yıllarda kurmuş.

Estancialar vasıtasıyla da yerliler ile temas kurulmaya çalışılmış. Bu kapsamda öncelikle Patagonya tarihinde önemli bir yer tutan estanciaların başlangıcını, geçmişi ve bugününü anlattığım Estancia Denen Çok Büyük Çiftlikler başlıklı yazımı öncelikle okumanızı tavsiye ediyorum.

-Şehirleşme Süreci

1881 yılında bir anlaşma ile İngiltere Kraliçesi bölgeyi Şili ve Arjantin arasında paylaştırmış. Tarihi kayıtlara göre ilk yerleşim de 1884 yılında Arjantin Donanması’nın güneye inip bölgeyi kolonileştirme çalışmaları ile başlamış.

Önce Tierra del Fuego Adası’na eyalet statüsü verilmiş sonra da Ushuaia eyaletin başkenti ilan edilmiş.

Şehirleşme süreci ise Dünya’nın Sonundaki Hapishane (Cárcel del Fin del Mundo)‘nin 1902 yılında burada inşasına başlanması ile başlamış. O tarihte Ushuaia’da sadece 40 kadar ev varmış.

İnşaatla birlikte şehrin oluşum ve gelişim süreci de devam etmiş. Tüm Ushuaia şehrinin telefon, elektrik, itfaiye vb. ihtiyaçlarını mahkumlar karşılamış/işletmiş. İlk matbaa hizmeti de hapishanede sağlanmış. 

Şehrin gelişimi için gereken malzeme Tierra del Fuego Ulusal Parkı’ndan sağlanıyormuş.

Bu ikmali sağlamak için de 1910 yılında Şili sınırına kadar giden 25 km uzunluğunda bir tren hattı inşa edilmiş. Yani aslında şehri mahkumların kurduğunu söylemek yanlış olmaz.  

-Deniz Üssü Dönemi

1947 yılında hapishane kapatılarak tüm binaları ile Arjantin Denizcilik Bakanlığı’na devredilmiş. 

1950 yılında da burada bir deniz üssü kurulmuş. Bu deniz üssünün önemi ise 1982 Falkland Savaşı’nda Arjantin Donanması’nın yönetildiği yer olması.

-1982 Falkland Savaşı

Arjantin’e girdikten itibaren her tarafta aşağıdaki haritaları göreceksiniz. Bu haritalara göre Arjantin Falkland ve doğusundaki tüm adalarda hak iddia ediyor. Tabii ben aslında şuna bakıyorum. Adaları tarihte ilk kez kim bulmuş.

Adaları tarihte ilk bulan 1690 yılında İngilizler. İlk yerleşimi Fransızlar adanın doğusunda 1764 yılında sağlamış. İngilizler de 1766 yılında batısında. Kurulan 2 yerleşim batı ve doğu adalarında olduğu için kimse birbirini fark etmemiş.

Zaman içerisinde Fransızlar haklarını bölgeye hakim olan İspanyollara devretmişler. Daha sonra da İngilizler ekonomik ve stratejik nedenlerle adalardan 1774 yılında gönüllü olarak çekilmiş. Ancak adaların King George III. toprakları olduğu belirten bir plaka bırakmışlar.

Napolyon Savaşları sırasında İngilizler Río de la Plata’yı istila edince adaların İspanyol valisi 1806 yılında takımadaları tahliye etmiş.

Bu olaylardan sonra bağımsızlığa kavuşan Arjantin boş olan adalarda 1823 yılında balıkçılık faaliyetleri yürütme ve yabani sığırları yetiştirme izni vermiş. Bu taktik kullandığım yer benim anlamındaki Patagonya ilhak taktiği aslında. Arjantin 3 sene sonrada adada bir garnizon kurmuş. Ancak bu garnizon yetkilerini kullanırken 1931 yılında bir Amerikan savaş gemisi ile ters düşmüş. Savaş gemisi komutanı garnizonun yetkilerini tanımadığını bildirmiş.

Buenos Aires, yerleşim üzerindeki nüfuzunu korumaya çalışmış ancak 1832 yılında İngiliz taraftarlarınca çıkarılan isyan üzerine 1833 yılında Britanya’nın yönetimini yeniden savunan İngiliz kuvvetleri adaya çıkmış. 1840 yılından itibaren de hızlı bir kolonizasyon başlamış. O dönemden beri de Arjantin biraz da İspanyol mirası olarak adalar üzerinde hak iddia ediyor.

İşin ilginci 50 sene sonra Arjantin ve Şili tarafından ilhak edilecek olan Patagonya bu dönemde bağımsız bir ülke ve İngilizler ilk defa 1826-1836 yılları arasında HMS Beagle ile şu an gezdiğim bölgeyi keşfediyor. Geminin komutanı Teğmen FitzRoy’un adı arjantin’in ünlü dağı Fitzroy’a verilmiş. Keşif yapılan kanalın adı da Beagle Kanalı. Daha ilginci bu toprakları Şili ve Arjantin arasında 1881 yılında paylaştıran da İngiltere Kraliçesi. Yorumu artık size bırakıyorum.

Sonuç olarak savaş yenilgi ile sonuçlanınca buradaki deniz üssü de önemini kaybetmiş. bu gün deniz üssü sadece sınır güvenliğini sağlayan küçük bir üs gibi.

-Dünya’nın Sonu ve Cruise Şehri Dönemi

Şehir, zaman içerisinde kendine has doğasının BBC, Discovery vb. kanalların doğaya yönelik yayınları ile bilinirliğinin artması ve Antartika’ya gidecek gemilerin çıkış noktası haline gelmesi ile de Dünya gezginlerinin gözdesi haline gelmiş.

Tabii ki burada Dünya’nın En Güneyi ya da Dünya’nın Sonu ifadeleri çok öne çıkmış. Arjantinliler de bunu ekonomik yönüyle sonuna kadar kullanmışlar.

Mesela Faro Les Éclaireurs Jules Verne’nin ünlü romanında geçen Dünya’nın Sonundaki Fener olmasa da öyle kabul edilmiş. 

Artık Dünya’nın en güneyindeki şehir Şili’ye bağlı Port Williams olsa da Arjantinlilere göre Ushuaia hala Dünya’nın en güneyindeki şehir.

Tabii ki doğrular da var. Mesela Alaska’dan başlayıp 30.000 km devam eden Panamerikan Karayolu gerçekten burada bitiyor. Dünya’nın Sonu Treni (Tren del Fin del Mundo) yine burada bulunuyor.

Carlos de Lorenzo tarafından işletilen Dünya’nın En Güneyindeki Postane (Correo del fin del Mundo) yine burada bulunuyor.

Diğer taraftan Antartika’yı görmek için özellikle son dakika fırsatı bekleyen bir çok gezgin var. Kişi başı 5000 $’a kadar düşen son dakika bazlı cruise gezilerine katılım bir çok gezginin hayali olmuş durumda. 

Bunun için şehirde kalış sürelerini uzattıkça uzatıyorlar. Keşke bizim de bunun için vaktimiz ve bütçemiz olabilseydi. Sonuç olarak bugün Ushuaia Buenos Aires’ten sonra ülkenin 2. büyük cruise limanı kabul ediliyor. 

Hal böyle olunca da Ushuaia günümüzde Arjantin’in en pahalı şehri haline gelmiş.

Ushuaia Gezisi-Ushuaia İklim ve Bitki Örtüsü

Ushuaia, önemli ölçüde okyanus tarafından yönetilen ılıman bir tundra iklimine sahip. Ortalama sıcaklık yıl boyunca 0°C ile 10°C’ arasında değişiyor. Yılda ortalama 206 gün yağmurlu, çok bulutlu ya da sisli. Yani hava genel olarak kapalı.

Bu nedenle de şehrin etrafındaki bitki örtüsü beklendiği gibi tipik tundra değil Macellan Ormanları denen çok yoğun ormanlık alanlardan oluşuyor. 

Yaz döneminde ise genelde etrafta rengarenk çiçekler görmeniz de mümkün oluyor.

En soğuk ay olan Temmuz ayında sıcaklık 1,3° altına inmemekte, en sıcak ay olan Ocak ayında sıcaklık azami 10° C olarak görülmektedir. 

Tüm bunların sonucu olarak şehirde değişik bir Patagonya mimarisi görüyorsunuz. Yapılar daha çok beton ve tuğla kullanılarak yapılıyor. Çatılar metal. Pencereler güçlü. Böylece öngörülemeyen yağışlara karşı gerekli emniyet sağlanıyor. 

Ushuaia Gezisi-Ushuaia Ulaşım Sistemi

-Ushuaia’ya Ulaşım

 Biz kendi yaptığımız planlama çerçevesinde Ushuaia’ya direkt uçuşla EL Calafate’den geldik. 

Tabii siz planlamanıza göre direkt uçuşla Buenos Aires (Aerolíneas Argentinas, LATAM Argentina ve JetSmart Argentina) ya da Punto Arenas bağlantılı olarak Şili Santiago’dan da (LATAM Chile) gelebilirsiniz.

Uçuş öncesinde 8 kg ağırlığındaki el bagajlarımız kabinde ücrete tabi değildi ama bize bir jest yapıp bagajlarımızı kargo bölümüne ücretsiz olarak aldılar.

Aerolineas Argentinas ile yaptığımız 1 saat 20 dakika süren yolculuktan sonra Beagle Kanalı kıyısına kurulu Ushuaia Uluslararası Havaalanı (Aeropuerto Internacional Malvinas Argentinas) (USH)’na ulaştık.

1995 yılında hizmete giren havaalanı değişik mimarisi ile dikkat çekiyor. Zaten Dünya’nın en güzel 15 terminalinden biri olarak gösteriliyormuş. Senede yaklaşık 500 bin yolcu trafiği var.

Bu yolculuğun biletlerini 3 ay öncesinden on-line olarak 1 kişi yaklaşık 212 $ bedel ile almıştık. Tabii ki alternatifsiz en kısa yol olduğu için fiyatın da oldukça yüksek olduğunu kabul etmeliyiz. Örneğin başkentten El Calafate’ye 3,5 saatlik yolculuk için bunun yarısı ücret ödemiştik. Diğer taraftan genel olarak rahat bir yolculuk olduğunu söyleyebilirim.

Bölgede otobüs ulaşımını tercih ederseniz Eylül-Nisan aylarında haftada 3 gün Ushuaia-Río Grande-Punta Arenas-El Calafate arasında Bus-Sur şirketinin otobüsleri çalışıyor. Bir aktarma ile neredeyse 1 gün süren bu yolculuk neredeyse 85 $ gibi bir ücrete mal oluyor. Hal böyle olunca 1 gün kaybetmek yerine 1 saatlik uçağa 2 katı para vermek en uygun çözüm oluyor tabii ki. Bölge otobüs bağlantıları ve tarifeler için tıklayınız.

İndikten sonra havaalanında dikkat etmeniz gereken en önemli nokta kesinlikle aynen Şili’ye girerken olduğu gibi bavullarınızda yiyecek hiç bir şey olmamasına dikkat edin. Çok ciddi ceza alabilirsiniz.

-Ushuaia Uluslararası Havaalanı (Aeropuerto Internacional Malvinas Argentinas) (USH)’ndan Ushuaia’ya Ulaşım

Havaalanından çıkmadan taksi vb. için döviz bozdurmanız gerekecek. Döviz fiyatları oldukça değişken. Biz 2020 senesinin başında oradayken 1 $, 70 ARS idi. Sene sonunda bu rakam 85 ARS civarındaydı.

Havaalanıdan şehir mesafesi 5 km. Yol yaklaşık kalacağınız yere göre 15-20 dk sürüyor. Buradan merkeze gitmek için 2 seçeneğiniz var.

İlki shuttle servisleri. Kişi başı otelinize 7,5 $ karşılığında bırakıyorlar. Bence buna kesinlikle değmez. 

İkinci seçenek ise taksi. Ülkedeki en pahalı taksiler burada olmasına rağmen 6 $ civarında bir para ödeyerek en hızlı şekilde otelinize ulaşabilirsiniz. 

-Ushuaia’da Ulaşım

El Calafate nüfus olarak da büyüklük olarak da oldukça küçük bir şehir. Bu nedenle bir yere gidecekseniz taksi kullanmaktan çekinmeyin.

Açılış 60 ARS. Yolculuk ise 50 ARS/km olarak hesaplayabilirsiniz. Tabii ki bu değerlerin ülkedeki yüksek enflasyon nedeniyle sıklıkla güncellendiğini de belirtmeliyim. 

Şehirde doğu ve batı ekseninde çalışan otobüsler var ama bunlar turistik destinasyonlara çalışmıyor. Bu destinasyonlar daha çok turlara bırakılmış durumda. Yani bu otobüsler ile pek de işiniz olmayacak.

Merkezden milli parka tek yön 8 $ alan servisler var. Ancak bunlara para vermek yerine çok kişiyseniz saati 22 $ gibi bir fiyata taksi tutmanız ya da araba kiralamanız bana göre daha doğru.

Bunun dışında şehri otobüs ile gezmek isterseniz her gün 10:00-17:00 saatleri arasında çalışan şehir tur otobüslerine binebilirsiniz. 1 saat süren şehir turu için kişi başı 15 $ ücret isteniyor. Bana sorar sanız kesinlikle değmez.

Şehri daha orijinal araçlarla da gezebilirsiniz. Şehrin hemen merkezinden günde 2 kez kalkan bu araçlarla yapacağınız 1 saatlik tur için kişi başı 7 $ ücret isteniyor. 

Ushuaia bağlantılı kanal turları ise katamaranlar ile sağlanıyor. Turlar için gideceğiniz yere göre kişi başı 70-120 $ arasında ücret alınıyor.

-Ushuaia Uluslararası Havaalanı (Aeropuerto Internacional Malvinas Argentinas) (USH)’ndan Buenos Aires’e Ulaşım

Ushuaia’dan başkente değişik ulaşım seçenekleri bulunuyor. Seçim için öncelikle planlamanız önemli.

Fiyatlarda ineceğiniz havaalanına göre oldukça farklı oluyor. Başkentte 3 havaalanı var ve en uygun Ushuaia-Buenos Aires uçuşu El Palomar Havaalanı (Aeropuerto El Palomar) (EPA)’na yapılan uçuş oluyor. Biz de tercihimizi bu yönde yaptık ve en uygun uçuşu sağlayan JetSmart Argentina şirketini tercih ettik. Bu yolculuğun biletlerini 3 ay öncesinden on-line olarak 1 kişi yaklaşık 101 $ bedel ile aldık.

Tabi ki bu düşük bedel sadece 8 kg bagaj bavulu sahibiyseniz geçerli bir bedel. Havaalanına geldiğimiz de çok uzun bir kuyruk ile karşılaştık. Bu kadar ucuz uçuşun sebebi de etrafımızdakilerle konuşunca belli oldu. 

Şirket ne olursa olsun bagajlarınızdan ayrıca para alıyor. Daha kötüsü tek kelime İngilizce bilmeyen yetkililer bagaj kayıt işlemlerinizi bilet işlemleri öncesinde sizin yapmanızı aksi halde biletinizin yanacağını söylüyor. Ne garip ki o sırada havaalanında o bölümde Wi-Fi hizmeti çok zayıf ve daha da vahimi JetSmart sayfasına ulaşılamıyor. Şirket yetkilileri ile uzlaşamayınca hava alanı yetkilileri ile durumu görüştük ve anlattık. 

Neyse ki onlar bu anlamsız tartışmaya bizim lehimize müdahale ettiler. Bizim gibi bir kaç yabancı turiste yardımcı olup bagaj kayıtlarını görevli personele yaptırdılar. Tabii ki 2 bagaj bavulunun bize maliyeti 3300 ARS yani 60 $ civarında oldu. Açıkçası bu durumda düşük fiyatı da geri almış oldular.

Yaptığımız 4 saat süren yolculuktan sonra El Palomar Havaalanı (Aeropuerto El Palomar) (EPA)’na ulaştık ancak bayağı da gerildik. Mümkünse bu şirketi sakın tercih etmeyin. 

Şehir merkezinin 18 km batısında yer alan havaalanı ulaşım bağlantılarını detaylı olarak seçenekleri ile birlikte Gezginler İçin Buenos Aires Havaalanları başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

Ushuaia Gezisi-Ushuaia Gezilecek Yerler

Aşağıda anlattığım yerler buraya ayırdığımız 4 gün içerisinde yapabildiğimiz faaliyetlerdir. Sıralamayı yaparken önce şehir içi sonra şehir dışında yapabileceğiniz gezi ve faaliyetlere yer verdik. Daha fazla süreniz var ise daha kuzeyde bulunan göller için de planlama yapabilirsiniz. 

-Malvinas Adaları Meydanı (Plaza Islas Malvinas)

Meydanda Arjantinliler 1982 yılında Falkland Savaşı’nda ölenler için bir hatıra anıtı yapmışlar.

Anıtın metninde ise “Geri Döneceğiz” yazıyor. 

Aynı yerde savaşın 30. yılı adalara çıkış anısına ölenlerin isimlerinin olduğu bir anıt duvar yaptırılmış. Hemen önünde de anılarına sönmeyen ateş yakılmış. 

Limanın diğer tarafında da bu meydanın devamı gibi savaşta ölen komutanların büstleri var. 

–Iglesia Nuestra Señora de la Merced

Katolik kilisesi aynı zamanda şehrin de en eski ve önemli kilisesi. Parlak renkleri ve güzel iç dekorasyonu ile Dünya’nın en ünlü kiliselerden biri olarak gösteriliyor. 

Bina, Arjantin’in güneyine özgü ahşap ve kaplamadan 1898 yılında inşa edilmiş ve 1999 tarihinde Ulusal Tarihi Anıt ilan edilmiş. Kilise her gün 12:00-20:00 saatleri arasında açık.

Adres: Av. San Martín 966, V9410BFW Ushuaia, Tierra del Fuego, Arjantin

–Dünya’nın Sonundaki Hapishane (Cárcel del Fin del Mundo)

Dünya’nın Sonundaki Hapishane (Cárcel del Fin del Mundo) artık faal olmayan bir müze kompleksi bugün. Şehrin hemen merkezinde bulunuyor çünkü zaten Ushuaia hapishane kurulduktan sonra ortaya çıkıp günümüze gelmiş.

Hapishane zamanında 2 şeyiyle ünlüymüş. İlki mahkumların gitmekten en çok korktuğu hapishane olması. İkincisi 43 yıllık faaliyeti süresince  Tierra del Fuego Eyaleti’nin coğrafi izolasyonu ve iklim koşulları nedenleriyle hiç bir mahkumun kaçamaması.

Hapishane ziyaret saatleri ve giriş ücreti, hapishanenin tarihi ve dahili müzeler ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Dünya’nın Sonundaki Hapishane (Cárcel del Fin del Mundo) başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

–Beagle Kanalı

Dünya’nın En Güneyindeki Deniz Geçidi Beagle Kanalı bugün sadece kıyılarına ev sahipliği yapan Şili ve Arjantin için değil tüm Dünya ülkeleri için önem taşıyan bir kanal.

Uzunluğu 240 km ve en dar yeri 5 km ile Atlantik ve Pasifik Okyanusları arasında bağlantı sağlayan 3 boğazdan biri olma özelliğine sahip.

Üstelik kışın bile 0 derecenin altına düşmeyen hava koşulları nedeniyle de donmadığından küresel ticaret için de ana rotalardan biri haline gelmiş durumda.  Diğer taraftan Dünya için en büyük tatlı su kaynağı olarak gittikçe önem kazanan Antartika yolunda son ikmal noktası olarak da gittikçe önem kazanıyor.

Ayrıca epidemik türler için de çok önemli bir yaşam alanı. Beagle Kanalı tarihi, şehirleri ve gezi rotamız ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Dünya’nın En Güneyindeki Deniz Geçidi Beagle Kanalı başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

-Tierra del Fuego Milli Parkı (Parque Nacional Tierra del Fuego)

Tierra del Fuego Milli Parkı (Parque Nacional Tierra del Fuego) 1960 yılında oluşturulmuş 69.000 hektarlık bir alanı kapsayan bir bölge.

Park, Tierra del Fuego Adası’nın güneyinde Beagle Kanalı’nın kuzeyinde Ushuaia’nın batısında ve Şili toprakları sınırında bulunuyor. 

Ulaşılabilen kısmı oldukça sınırlı olan park aynı zamanda ülkede deniz kıyılarını, ormanları ve dağları kapsayan tek milli park olma özelliğine sahip. 

Söz konusu park zamanında daha önce yazmış olduğum Dünya’nın Sonundaki Hapishane (Cárcel del Fin del Mundo)‘nin inşa çalışmaları sırasında ihtiyaç olacak tüm malzemelerin karşılanması ve Ushuaia ile hapishanenin yakacak odun ihtiyacının karşılanması için kullanılmış.

Park ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Tierra del Fuego Milli Parkı (Parque Nacional Tierra del Fuego) başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

Ushuaia Gezisi-Ushuaia’da Ne Yenir? Nerede Yenir?

Genel olarak en güzel restoranlar şehrin ana caddesi kabul edilen San Martín Caddesi üzerinde bulunuyor.

Bizim de bu cadde üzerinde karşılaştığımız en dikkat çekici olay El Turco oldu. Dünya’nın her tarafında mutlaka bir Türk vardır derlerdi pek inanmazdım.

Ancak bu kadarına ben de pes dedim. Malesef kapalı olduğu için sahipleri ile tanışma fırsatım olmadı.

Gelelim yemeklere…Ushuaia’da Ne Yenir? Nerede Yenir? konusu Patagonya Mutfağının ortaya çıkışı ile direkt ilgili. Bunun için de sömürge yönetiminin başladığı 500 sene öncesine dönmek ve geçen sürede bu mutfağın oluşumuna bakmak çok önemli.

Yaklaşık 500 yıl önce, İspanyol, İngiliz ve diğer Avrupalılar Patagonya’yı keşfetmişler. Patagonya oldukça büyük olduğundan her biri farklı bölgelerde hak iddia etmişler. Kolonileşmek için estancia denen çok büyük çiftlikleri kurmuşlar. 

Bu çiftlikler oldukları yerlerde yerli kabilelerle etkileşime girmiş. Patagonya mutfak kültürünün temelleri işte bu etkileşim sürecinde atılmış. Daha sonradan Arjantin ve Şili bölgeyi ele geçirince bölgenin yemeklerine yeni yemekler eklenmiş. Avrupa’dan göç ile birlikte tüm yemekler arasında geçişler olmuş ve bugünkü benzersiz Patagonya mutfak kültürü ortaya çıkmış.

Bu nedenle de Ushuaia, kıtanın geri kalanından farklı bir yer. Çünkü esas olarak kuzeydeki İspanya ve İtalyanlara ek olarak diğer Avrupa ülkelerinden de göç almış. Gezerken etrafta Alman, İsviçre, İngiliz, İskoç ve Galler soyuyla övünen yerleşim yerleri görebiliyorsunuz. Bu da menüleri etkiliyor tabii ki.

Bu kapsamda öncelikle Patagonya tarihinde önemli bir yer tutan estanciaların başlangıcını, geçmişi ve bugününü anlattığım Estancia Denen Çok Büyük Çiftlikler başlıklı yazımı, daha sonra ise oğlumla birlikte bizzat gidip yediğimiz içtiğimiz yerleri ve değerlendirmelerimizi yazdığım Ushuaia’da Ne Yenir? Nerede Yenir? başlıklı yazımı okumanızı tavsiye ederim.

Bunun dışında da Ushuaia’dan eve penguen vb. salon aksesuarları ile döndük. Saf koyun yününden yapılmış parkas ve pançolar soğuk havalarda kendinizi sıcak tutmak için ideal. Yiyecek olarak da götürebilirseniz reçel ve çikolata tavsiye edebilirim.

Ushuaia Gezisi-Ushuaia’da Nerede Kalınır?

Ushuaia önemli bir turizm destinasyonu olması sebebiyle kalacak yer bakımından genel itibariyle Arjantin’e göre pahalı bir yer. Ancak bundan Avrupa fiyatları anlaşılmasın. 

Bölgede bir çok otel olmakla birlikte belirsizliklerden dolayı son günlere bıraktığımız için 4 gün kalacak otel bulamadık ve son ve tek seçenek olarak şehrin de 1 km kadar dışında bulunan Auroras de Fuego adlı oteli rezerve ettik.

Otel sahibesi ailesi ile birlikte otelde kalıyordu. Malesef bize en kötü odayı verdi. Çalışmayan 4 gün boyunca çalışmayan Wi-Fi, sabaha kadar mahallede havlayan köpekler, belimizi ağrıtan yataklar gerçekten moralimizi bozdu.

Kahvaltı 4 gün boyunca aynıydı. Her şey tatlı. Tuzlunun burada hiç şansı yok. Ancak bu ülkenin her tarafında böyle. Buraya has değil. 3. gün artık kahvaltı bile yapmak istemedik. 

Ana kapının anahtarı verilmediği için gece yarısı otele girmek ise tam bir faciaya dönüştü. Her seferinde çok kez zile basıp ev sahibesinden bir de azar işittik. 

Daha vahimi bu felaket otel için otel rezerve sitelerinde çok yüksek puanların verilmiş olması bizi cidden daha da şaşırttı.

Sonuç olarak buraya 2 kişi 4 gece için kahvaltı ve wi-fi dahil 152$ ödedik. Bir kuruş bahşiş bırakmadan otelden ayrıldık. Olur ya buraya gelirseniz bu otelden uzak durun. 

Ushuaia Gezisi-Değerlendirme