Como Gölü; Dünya’nın En Güzel Göllerinden Biri

İtalya İsviçre sınırında Alplerin eteğinde bulunan Como Gölü; Dünya’nın En Güzel Göllerinden Biri. Lombardiya Eyaletinde Como ve Lecco İlleri arasında bulunuyor.

Gölün maviliği ile Lombardiya Alplerinin yeşilliği Orta Çağ kasabaları, eski ve lüks malikaneler ve muhteşem bahçeler ile birleşince ortaya oldukça pitoresk bir sahne çıkmış.

Doğal olarak da bu Lombardiya güzeli tüm sahil ve çevresi ile birlikte sanat, doğa, gastronomi, spor ve rahatlama özelinde tam bir tatil destinasyonu haline gelmiş.

Como Gölü’nün Özellikleri

Como Gölü buzul kökenli bir göl ve bu süreç yaklaşık 10 bin yıl önce son Buz Devri’ne kadar uzanıyor. Ünlü ‘Y’ şekli, gölün iki ‘bacağını’ bölen ve şimdi Bellagio olarak bilinen burç oluşturan büyük höyüklerin yerini alan muazzam bir buzulun hareketinden oluşmuş. Böyle olunca da Adda Nehri’nin buzlu suları ile beslenen gölün kendine has bir takım özellikleri ortaya çıkmış. 

Göl, 146 km² yüzölçümü ile İtalya’nın da 3. büyük gölü. Gölün kuzey bölümü tarıma daha uygun alanlara sahip ve nüfus yoğunluğu daha az. 

Gölün azami derinliği 410 m ve bu derinlik ile Avrupa’nın en derin gölü unvanına da sahip.

Diğer taraftan Como gölü 170 km sahil uzunluğu ile İtalya’nın en uzun, Avrupa’nın 3. en fazla sahil uzunluğuna sahip gölü.

Gölün sol sahili be Bellagio bölgesi Como İline, sağ sahili ise Lecco İline bağlı.

Como Gölü Gezisi

Como Gölü’nde Ulaşım

Como Gölü, Milano’nun 50 km kuzeyinde, Lugano’nun 30 km güneydoğusunda İtalya-İsviçre sınırında bulunuyor. 

-Araba

Arabayla Milano’dan 1 saatte, Lugano’dan yarım saatte Como’ya ulaşabilirsiniz. Milano’dan Como’ya A9 otobanından, Lecco’ya A51 otobanından ulaşabilirsiniz. Otoyol ücreti 2,3 €. Lugano Como arasındaki bağlantıyı ise A2 otobanı sağlıyor. Burada bir ücret ödenmiyor.

Como-Lecco arasındaki bağlantı 3 parçalı ve SP342, SP639 ve SP 36 yolu ile sağlıyor.

Bölgeye en yakın hava alanı Bergamo’da. Uçağınız Bergamo Orio Al Serio Havalimanı’na indiyse arabanızla SP342 ve üzerinden hem Como’ya hem de Lecco’ya 1 saatte ulaşabilirsiniz.

Gölün 170 km sahil uzunluğu olduğu için arabayla tüm sahili dolaşmak oldukça zamanınızı alabilir. Ancak ben burada size kesinlikle araba kiralamanızı tavsiye etmiyorum. Çünkü yollar çok dar ve şoförler aşırı hızlı araba kullanıyor.

Otopark ise çok büyük dert. Bölgede nereye giderseniz gidin turistik merkezlerde saati 4 € civarında otopark ücreti alınıyor. Saatinde otoparkı terk etmezseniz de sistem yeni saat açmıyor tersine ceza yiyorsunuz. 

Lugano’ya gidecekseniz Monte Brè’ye çıkacağınız füniküler dahil buradan arabayla nasıl ulaşacağınızı Monte Brè, İsviçre’nin En Güneşli Dağı yazımızda bulabilirsiniz.

-Otobüs

Arabanız yoksa kısa mesafede otobüs temel seçeneğiniz. Otobüsleri ASF Autolinee Srl adlı İtalyan şirketi işletiyor. Bilet fiyatlarına gelince aynı yönde 75 dakika geçerli tek bilet ücreti 1,30 €. Tabii ki bu urban denen yakın mesafe için geçerli. Uzak mesafeler için değişken ekstraurban ücreti alınıyor. Rotalar, duraklar ve tarife ile ilgili tüm bilgiler için tıklayınız. Bilet alabileceğiniz yerler için tıklayınız.

-Feribot (En Hızlı)

Arabanız yoksa ikinci seçeneğiniz Cernobbio’ya Gestione Navigazione Laghi Italia Şirketi’nin işlettiği ortalama yarım saatte bir kalkan feribotlarla gitmek.

Bu feribotlarla Como, Lecco ve en kuzeyde bulunan Colico arasında ulaşım mümkün. 

Günde 10 sefer yapılıyor. Biletleri iskeledeki satış ofislerinden alıyorsunuz. Rotalar ve iskeleler ile ilgili tüm bilgiler için tıklayınız. Göl seferleri ücret tarifesi için tıklayınız.

Bunun dışında Bellagio, Cadenabbia, Varenna ve Maneggio arasında yolcu ve araç geçişi için arabalı feribot bağlantısı var. Ortalama 15 dakika süren bu yolculuklar için kişi başı ücret 4,6 €. 4-11 yaş arası çocuklar için 2,3 € alıyorlar. Aile bileti alırsanız bu yaştaki çocuklar için ücret alınmıyor. Araç ücreti ise büyüklüğüne göre 8,6 € ile 14,4 € arasında değişiyor.

Göl ve çevresinin tarihi çok eskilere dayansa da kayıtlı tarihi İmparator Augustus döneminde Romalıların bölgeyi işgali ile başlamış. Romalılar o dönemde hala gölün batı kıyısı boyunca uzanan 2 ana yoldan biri olan Via Regina’yı inşa etmişler. Bu yol Po ve Ren Vadileri arasında İsviçre Alpleri’den geçen önemli bir ticaret yoluymuş.

MÖ 49 yılında Julius Caesar çok sevdiği göle Larius Gölü adını vermiş ve buraya çeşitli branşlarda işinin ehli usta ve sanatçı 5000 kişiyi yerleştirmiş.

Kısa sürede yazarların uğradığı, taş işçiliğinin geliştiği çok zengin bir merkez haline gelmiş. Bu zenginlik çok dikkat çekmiş ki önce Gotlar sonra da Hunlar bölgeyi işgal edip zengin vatandaşları ağır vergiye bağlamışlar. 

-Orta Çağ

774 yılında Longobardlar bölgeyi kurtarıp 500 yıl boyunca tekrar eski günlerine döndürmüşler ancak 12. yüzyılda bölge Milan Dükalığı tarafından işgal edilmiş. Bu dönemde bölge Milanlı 2 büyük aile olan Visconti ve Sforza Ailelerinin şahsi malı olmuş.

Göl ile Milan arasında Paderno Kanal’ı inşa edilmiş. Bugün göl çevresinde görülen ünlü eski kiliselerin hepsi bu dönemde yapılmış.

1158 yılında bölge Kutsal Roma İmparatorluğu’na katılmış. 1158 ve 1162 yılları arasında Kutsal Roma İmparatoru Frederick Barbarossa Como’nun çevresine savunma kuleleri olan surlar inşa ettirmiş.

Bu dönemi İspanyol ve Fransız hakimiyeti izlemiş. Bu dönemde de ağır vergiler nedeniyle bölge fakirleşmiş. Charles VI bölgeyi Avusturya hakimiyeti altına alınca vergiler hafifletilmiş bölge tekrar zenginleşmeye başlamış.

1630 yılında veba salgını tüm bölgeyi etkilemiş. Yarımadadaki izole konumlarından dolayı sadece Bellagio halkı enfekte olmamış. Hatta vebadan etkilenmemiş mısırlarını hasat edip ekmek bile yapabiliyorlarmış.  Bu esnada yanı başlarındaki Varenna vebadan kırılıyormuş. Bellagio halkı yaptıkları ekmekleri kasabadan uzakta bir kayaya bırakıyor daha sonra dezenfektan görevi gören sirke ile dolu bir kavanozla da bırakılan parayı geri alıyorlarmış.

1745 yılında dünyaca ünlü fizikçi Alessandro Volta Como’da doğmuş.

1796-1815 arasında kısa bir süre için bölge Napolyon’un hakimiyetine girmiş ancak  Viyana Kongresi ile tekrar Avusturya’ya bırakılmış. 

Giuseppe Garibaldi, San Fermo Muharebesi’nde Avusturyalıları yenince Como Gölü, Savoy Hanedanlığı altında İtalya’nın bir parçası haline gelmiş. 

-Yakın Dönem

18. ve 19. yy.da bölge ipek üretimi ile dünyaca ünlü hale gelmiş. Barış ve refah dönemi yaşanmış. Aynı dönemde yazın Milano’nun baskıcı sıcağından kaçmak isteyen zengin Milanlılar tarafından göl çevresinde günümüzde de ünlü olan bahçeli büyük villalar inşa edilmiş.

Lisz ve Verdi gibi bir çok besteci ya da Byron, Wordsworth ve Shelley gibi bir çok yazar ilham almak için göl çevresine yerleşmiş.

2. Dünya Savaşı ve sonrasında bir süre turizm bölgede düşüşe geçmiş. Bu duruma Mussolini’nin Almanya’ya kaçarken gölün kuzey ucunda bulunan Dongo’da yakalanması ve daha sonra Mezzegra’da (Tremezzo’ya yakın) infaz edilmesinin de etkisi olmuş.

Bugün ise Como Gölü ve çevresi Dünyaca ünlü turistlerin gözdesi bir destinasyon olarak gündemde bulunuyor.

Como Gölü Gezilecek Yerler

Como Gölü birçok doğal ve pitoresk turistik noktaya ev sahipliği yapıyor. Gölün en büyük kentleri ayak uçlarında bulunan Como ve Lecco. Gölün en güzel kentleri ise Cernobbio, Bellagio ve Varenna.

-Como

Como Gölü’nün sol ayağının güney ucunda bulunan gölün en yoğun nüfusa sahip ikinci şehri (100.000). Aynı zamanda kendi adını taşıyan Como ilinin de merkezi. Milano’nun sadece 50 km kuzeydoğusunda İsviçre sınırına yakın bir noktada yer alıyor. 

Como Gölü ile ilgili ilk planımızda merkezde yani Como’da kalmayı planlamıştık. Ancak daha sonra bu planı değiştirdik. Buraya gelince gördüm ki Como, göl ya da deniz kenarı özelliği dışında bir özelliği olmayan sıradan bir şehir. 

Açıkçası gündüz şehri tam olarak gezmedim. Buraya sadece 1 kez akşam yemeği ve Carrefoursa’da alışveriş için geldik. Ancak gece şehri gördüm ve hayalinizden farklı olarak çok sıradan buldum. Sadece eğer tercih edip şehre yukarıdan bakmak isterseniz fenikülere binebilirsiniz hepsi bu.

Ayrıca, şehir de arabayla sadece 1 saat uzaklıktaki Milano’nun etkisi açıkça görülüyor. İş çıkışı Milano’dan bu bölgeye doğru bir akış var ve yakalanırsanız bayağı bir zamanınız trafikte geçiyor.

-Cernobbio

Ters çatal şeklindeki Como Gölü’nün bu ayağında genel olarak en nezih yer, yerel halkın deyişiyle Cernobbio. 

Öylesine huzur verici ki herkesin hayatın ne kadar güzel olduğu görmek için bir an durduğu, etrafına şöyle bir baktıktan sonra “Çok Güzel Şey Yaşamak” diye bağırarak devam ettiği bir yer. En azından ben öyle yapmıştım.

Buraya geliş hikayemize gelince aslında biz Como Gölü planımız kapsamında merkezde yani Como’da kalmayı planlamıştık. Ancak seyahat planı yaptığımız arkadaşlar planlarını iptal edince biz de planlarımızı tekrar gözden geçirip İsviçre’ye daha yakın olan Cernobbio’da kalmaya karar verdik.

Gelince gördük ki biraz şansa da olsa çok doğru bir karar vermişiz. Çünkü Como gerçekten sadece alışverişe gidilecek bir şehir havasında. Cernobbio ise sanki hala 1930’larda yaşayan biraz büyükçe bir Alp köyü gibi.

Cernobbio’ya ulaşım, Cernobbio’nun tarihi ve gezilecek yerler, Cernobbio’da ne yenir? Nerede yenir? Cernobbio’da nerede kalınır? ve Cernobbio’da alışveriş başlıkları ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Cernobbio: Como Gölü’nde Huzurlu Bir Durak başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

-Bellagio

Bellagio, Dünya’nın En Güzel Yerlerinden Biri. Masmavi yemyeşil Akdeniz florası, renklerle dans eden daracık pitoresk sokakları, havası, suyu, naif insanları ile öylesine huzurlu bir yer ki bir an durup işte burada ölünür be arkadaş diyebilirsiniz.

Her sokağı göle açılan, tamamen karakteristik mimarisi ile başımı döndüren kasaba aynı zamanda Como Gölü’nün de turistik merkezi olarak kabul ediliyor. Çünkü tek başına adına kitaplar yazılan bu küçük bir sayfiye kasabası tüm Como İli’nin de aynı zamanda en çok turist çeken yeri.

Bellagio, Cernobbio ve Varenna ile birlikte gölün mutlaka görülmesi gereken yerlerinden biri. Merdivenleri, kemerleri, dükkanları ve sanat eserleri ile keşfedilmeyi bekleyen ortaçağdan günümüze kazandırılmış muhteşem bir kasaba.

Burayı son dönemde öne çıkaran husus ise Rockefeller malikanesi olarak bilinen bahçesi ile ünlü Villa Serbelloni. Basının da çok fazla öne çıkarması nedeniyle özellikle Amerikalıların bu kasabaya ilgisi hayli yoğun.  

Tabii ki havasını da es geçmeyelim. Yumuşak ve tatlı bir iklimi var. Buradaki coğrafi yapı kasabayı mevcut rüzgarlardan ve Akdeniz ikliminin sıcaklığından açık şekilde koruyor. En sıcak dönemde bile Alpler kaynaklı hafif Como Gölü esintisi sayesinde sıcaklık 25 °-28 ° C arasında seyrediyor. Benim gördüğüm kadarıyla bu kasabanın tek sorunu var o da yazın çok kalabalık olması. 

Bellagio’ya ulaşım, Bellagio’nun tarihi ve gezilecek yerler, Bellagio’da ne yenir? Nerede yenir? Bellagio’da nerede Kalınır? ve Bellagio’da alışveriş başlıkları ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Bellagio, Dünya’nın En Güzel Yerlerinden Biri başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

–Tremezzo

Tremezzo, Como Gölü’nün nefes kesen manzarasına sahip şirin ve sakin bir kasaba. Bellagio’nun tam karşısında yer alıyor. Bellagio ile arabalı feribot bağlantısı var. Otobüsle veya arabanızla sadece 10 dakika uzaklıktaki Menaggio‘ya da gidebilirsiniz.

Biz şahsen bu küçük kasabaya gitmedik. Sadece feribottan gördük ancak zamanınız varsa siz bu kasabanın turistik yerlerini ve kültürünü keşfedebilirsiniz.

-Varenna

Kasaba, Lecco İli’ne bağlı ve tüm Lecco İli’nin de aynı zamanda en çok turist çeken yeri. Kış nüfusu ise sadece 1000 kişi civarında.

Bence Varenna, Como Gölü’nün en pitoresk kasabası. Burada o kadar güzel ve unutulmayacak sahnelerle karşılaştık ki bence bu kasaba bu ifadeyi kesinlikle hak ediyor.

Çünkü çok eski bir tarihe sahip olan kasaba neredeyse ortaçağdaki otantik halini tamamen koruyarak günümüze kadar gelmiş durumda.

Bununla da kalmamış muhteşem bir Aşıklar Yolu (Varenna’s Walk of Lovers)’na da ev sahipliği yapıyor. 

Varenna, Como Gölü’nün doğu kıyısında 383 m yükseklikteki Vezio Tepesi’nin dibinde kayalık bir yamaç üzerine inşa edilmiş.

Göl boyunca uzanan gezinti yolu ve ona paralel uzanan sokakları ile Varenna, Bellagio ve Cernobbio ile birlikte gölün etrafında mutlaka görülmesi gereken yerlerinden biri. 

Tabii ki havasını da es geçmeyelim. Bellagio gibi burası da çamlar ve çınar ağaçları ile kaplı bir doğaya sahip. Yumuşak ve tatlı bir Akdeniz iklimi var. Alpler kaynaklı hafif Como Gölü esintisi sayesinde sıcaklık 25°-28° C arasında seyrediyor. Akdeniz iklimi demişken merak edenler için denize girilir mi? diyorsanız muhteşem bir plaj beklemeyin ama evet kasaba halkı göle giriyor.

Varenna’ya ulaşım, Varenna’nın tarihi ve gezilecek yerler, Varenna’da ne yenir? Nerede yenir? Varenna’da nerede Kalınır? ve Varenna’da alışveriş başlıkları ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Varenna, Como Gölü’nün En Pitoresk Kasabası başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

-Menaggio

Menaggio, Como Gölü’nün nefes kesen manzarasına sahip şirin ve sakin bir kasaba. Varenna’nın tam karşısında, Bellagio’nun ise sol çaprazında yer alıyor. 

Hem Varenna hem de Bellagio ile arabalı feribot bağlantısı var. Otobüse veya arabanıza sadece 10 dakika uzaklıktaki Tremezzina’ya gidebilirsiniz.

Biz şahsen bu küçük kasabaya gitmedik. Sadece feribottan gördük ancak zamanınız varsa siz bu kasabanın turistik yerlerini ve kültürünü keşfedebilirsiniz.

-Lecco

Como Gölü’nün sahadaki ayağının güney ucunda bulunan gölün en yoğun nüfusa sahip şehri (400.000).

Açıkçası şehri gezmedim. Sadece Varenna’dan Como’ya giderken içerisinden sahilini de görerek geçtik. İntibam her ne kadar bazı sitelerde Lombardiya’daki güzel şehirlerinden biri dense de benim gördüğüm gözle görülür şekilde buranın bir sanayi kenti olduğu.

Gölün bu ayağı diğer ayağına göre daha dik yamaçlı ve çok da cezbedici değil. Yani bazı sitelerde yazıldığı gibi çarpıcı bir sahil alanı ile göl ve dağların muhteşem manzarası yok. 

Ayrıca, şehir de sadece arabayla 1 saat uzaklıktaki Milano’nun etkisi açıkça görülüyor. İş çıkışı Milano’dan bu bölgeye doğru bir akış var ve Lecco-Como Viale Prealpi otobanında yakalanırsanız bayağı bir zamanınız trafikte geçiyor.  

–Monte Brè

İsviçre’nin en güneyinde bulunan Lugano, Como’ya en yakın büyük şehir. Dolayısıyla da buraya kadar gelmişken sizin için İsviçre’ye geçmek amacıyla bir fırsat olarak da görülebilir.

Monte Brè, İsviçre’nin En Güneşli Dağı. Aynı zamanda Lugano’nun da simgesi. Brè Köyü ile birlikte şehrin sakinlerinin temiz havanın, eğlenceli yürüyüşlerin ve muhteşem manzaraların keyfini çıkarabilecekleri çok güzel bir yer.

Açık konuşmak gerekirse benim buraya gelme sebebim Dünya’nın en güzel manzara noktalarından biri kabul edilen Punto Panoramico’dan Brè Köyü ve Monte Brè’den Lugano Gölü’nün manzarasını çekmekti.

Brè Köyü için istediğimi aldım ancak öğleden sonra Lugano Gölü ve Lugano için güneşin tam karşımızdaki konumu nedeniyle istediğim fotoğrafları malesef alamadım.

Bölgede Alpler ile sınırdaş olmasına rağmen Como Gölü’ne benzer şekilde Akdeniz İklimi görülüyor. Lugano ise İsviçre’nin Akdenizi. Bu nedenle Monte Brè, İsviçre’nin en güneşli dağı unvanına sahip.

Monte Brè; doğası, havası, manzarası ve köyü ile birlikte değerlendirildiğinde şehirden kaçıp doğayla bütünleşmek için oldukça güzel bir yer. İster trekking  yapabilirsiniz isterseniz bisiklet sürebilirsiniz.

Tam karşıya baktığınızda San Salvatore Dağı ile Monte San Giorgio Dağı’nı, Melide Barajı’nı ve İsviçre içerisindeki İtalyan toprağı Campione d’Italia’yı görebiliyorsunuz.

Lugano ve Monte Brè’ye Ulaşım, Monte Brè Gezilecek Yerler ve Monte Brè’de Ne Yenir? Nerede Yenir? başlıklarında detaylı bilgi ve fotoğrafları Monte Brè, İsviçre’nin En Güneşli Dağı yazımızda bulabilirsiniz.

Como Gölü’nde Ne Yenir? Nerede Yenir?

Como Gölü’nü tam manasıyla anlayabilmek ve tatsal bir deneyime dönüştürmek için mutfağını, yiyecek ve şarap spesiyaliteleri ile aromalarını ve lezzetlerini keşfetmek lazım.

-Restoranlar

İlk önce restoran kültüründen biraz bahsedeyim. Burası tarih boyunca Lombardiya ve çevresindeki asillerin devamlı ziyaret ettiği bir yer olmuş.

Yani restoran kültürü çok eski ve çok zengin. Bu anlayış restoranların ailen aileye geçmesini, restoranlara da mahallenin de sadık olmasını sağlamış.

Daha anlaşılır bir dille turistik olanlar hariç genel olarak restoranlar gel geç restoranlar değil, herkesin birbirini tanıdığı yemek yerken bile herkesin birbiri ile sohbet ettiği restoranlar. Özellikle de sokak arası restoranlar….

-Öğünler

Kahvaltı ile başlayalım. Kahvaltı anlayışları yok. Eğer kalırsanız genel olarak güzel manzara eşliğinde onların kontinental dedikleri böyle bir kahvaltı yapabilirseniz.

Ama ben ev kiralayacağım derseniz süpermarketlerden alışveriş yapıp evde harika bir kahvaltı ortamı da sağlayabilirsiniz. Size kalmış.

Öğle ve akşam yemeğine gelince genel olarak tüm restoranlarda hem et hem de balık yemeklerini bulabiliyorsunuz. Ayrıca hepsi pizza da yapıyor.

Como gölü göl balıkları ile de ünlü bir göl. Ayrıca diğer deniz mahsulleri de çıkıyor. Tarihte de böyle geçiyor. Özellikle de göl levreği çok ünlü. Burada mutlaka “Risulti” ya da “Risotto al Pesce Persico” denemelisiniz.

Ben bir kere tadına bakıp beğendikten sonra başka yerde yiyemeyeceğim için genelde bu yemeği yemeye çalıştım. Bunun dışında Lavaret dedikleri somon benzeri tatlı su beyaz balığı ya da göl alabalığı da alabilirsiniz. Deniz Ürünlü Makarna (Pasta Di Frutti Di Mare)’ yı da es geçmeyin.

Ayrıca bölge kaliteli şarapları ile de ünlü. Tercih ediyorsanız bölgenin şaraplarını da mutlaka denemelisiniz.

Yemeğinizi yedikten sonra bölgeye özgü malzemelerden yapılan dondurmalardan da mutlaka tadın. Bu bölgede bir ayrıntı ama özellikle dondurmacılar müşteri bile olsanız içeride fotoğraf çekilmesine pek sıcak bakmıyor.

Como Gölü’nde Nerede Kalınır?

Özellikle turlar ile Milano’ya gelen arkadaşlarımız Como Gölü’ne yönelik gezi turlarına kişi başı ortalama 50-100 € civarında bir para veriyor. Tek başına belki katlanılabilir bir tutar ama bir ailenin bunu vermesi gerçekten zor.

Diğer taraftan gezgin arkadaşlarımızın bilmesi gereken diğer bir önemli konu Como’yu görmek, Como Gölü’nü görmek demek değildir. Genel olarak Göller Bölgesi’ne direkt yapılan ya da uğrayan tüm turlar Como’ya geliyor. Turların kapsamı ise yalnızca, panoramik Como Turu, feniküler ile şehrin yukarıdan görülmesi ve 1-2 saatlik yemek arası ile sınırlı oluyor. Yazımın başında bulunan haritaya bakarsanız bunun ne kadar sınırlı bir gezi olduğunu daha iyi anlarsınız.

Bizim size tavsiyemiz kısaca şu Buraya tur ile gelmeyin. Buraya kalmaya gelin. Çünkü; Milano, Torino ya da Verona’da kalmak ve hayatı idame etmek Como Gölü’ne göre çok ama çok daha pahalı.

Örneğin Milano ve Verona’da ailece kalabileceğiniz  şehir dışı sıradan bir kongre otelinin bile günlüğü şehir vergileri ile birlikte en az 120 €.

Size internette Como Gölü’nde Nerede Kalınır? yazdığınızda çıkan günlüğü 1000 € olan Como Gölü’nün etrafındaki otellerde de kalın demiyoruz.

Her biri muhteşem ama ekonomik değil çünkü o otellerin fiyatları da eğer parasal bir sorununuz yoksa Milano, Torino ya da Verona’dan farklı değil.

Zaten siz Como civarında kalırsanız ve arabanız da varsa gölün etrafında gidilmesi gereken her yere ulaşabilirsiniz. 

Bu konunun önemine istinaden ayrı bir kaleme aldık ve oldukça çok okunan Como Gölü’nde Nerede Kalınır? ve Neden? başlığı ile yayımladık.

Biz kalmak için bu Cernobbio’yu tercih ettik. Diğer kasabaları ise günübirlik gezdik. Şimdi 2 aile olarak gittiğimiz ve Cernobbio’da konakladığımız yerlere ve fiyatlara bakın, karşılaştırın ve ne yaparsanız doğru yapacağınıza kendiniz karar verin.

Como Gölü’nde Alışveriş

Bölgede inanılmaz bir alışveriş ürün çeşitliliği söz konusu. Çünkü bölge Alplerin doğası ve Akdeniz iklimini beraber yaşadığı için bitki örtüsü olarak çok zengin. Bu da sizlere bölgeye özel bir çok ürün çeşitliliği sağlıyor.

İlk olarak aklıma şarap geliyor. Como Gölü bağ yönünden oldukça zengin topraklara sahip.

Özellikle daha az yoğun olan kuzey bölgesi ile Como’nun batısında ve Lugano Gölü’nün İtalyan tarafında çok fazla bağ bulunuyor. Örneğin Domasino Beyazı tamamen bu bölgeye haz bir üzüm. 

Bu bölgelerdeki üzüm bağları Orta Çağ orijinli. O dönemden beri de hem yerel hem de Milano’nun talebini karşılıyor. Doğal olarak yüksek bir şarap çeşitliliği çok fazla da şarap mağazası var. Uygun fiyatlı olanları görürseniz sakın kaçırmayın.

Bölgenin çikolataları ve makarnaları ünlü. Çok çeşitli olarak üretilen çikolataları ya da çoklu ve çeşitli paketlenmiş makarnaları hediyelik ya da eve alabilirsiniz.

Bölgede Akdeniz İkliminin hakim olması doğal olarak Akdeniz kökenli çiçek türleri açısından da bölgeyi zengin kılıyor.

Özellikle daha az yoğun olan Como’nun güneydoğusunda, gölün orta bölgesinde ve Lugano Gölü’nün İtalyan tarafında çok fazla yetiştiricilik alanı bulunuyor.

Bölgede özellikle lavanta ürünleri üretimi yaygın. Lavantanın kolonyası, sabunu ya da kokusunu içeren ürünler satılıyor. Uygun fiyatlı olanları görürseniz sakın kaçırmayın.

Bunların dışında gölün orta bölgesinde zeytinyağı, Como’nun güneyinde bal ve tüm bölgede peynir üretimi yapılıyor. Bu ürünlerin uygunlarını bulursanız mutlaka alın.

Ayrıca, Bellagio biraz pahalı ama el yapımı ayakkabıları ile öne çıkan bir yer. Bu ayakkabıları da Salita Plinio Sokağı’nda bulabilirsiniz.

Değerlendirme

Tek cümle ile fikrimi söyleyeyim. Bu kadar güzel yerler dururken Kuzey İtalya’daki büyük şehirleri gezmeyi ya da büyük şehirlerde kalmayı tercih edenleri anlamakta güçlük çekiyorum. Bunun sebebinin bilgi eksikliği, turların yanlış yönlendirmesi ve bölgenin bilinirliği dolayısıyla çok pahalı imajı çizmesi olduğunu düşünüyorum.

Öncelikle şu bilinmeli ki göller bölgesinde kalırsanız buralarda harcayacağınız para hiç bir zaman büyük şehirlerden fazla olamaz. Hatta iyi bir planlama ile daha az para bile harcayabilirsiniz. Bu nedenle buralara gelirseniz göller bölgesinde kalmaktan çekinmeyin. Çok istiyorsanız günübirlik olarak büyük şehirleri gezebilirsiniz. Fotoğrafçıların böyle yapması zaten şart.

Göl ile ilgili diğer yazılarımız için Como Gölü Gezi Rehberi‘ne, bölge ile ilgili yapacağınız planlar için İtalya Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.