Site icon Gezer Döner – Gezi Rehberi Sitesi

Hayalet Şehir Kayaköy ve Afkule Manastırı

Yazı Dizisi : Muğla Gezi Rehberi
Daha Fazla Yazı

Yazar : Zeynep Bayraktar

Bugünkü durağım, 5000 Yıllık Tarihi ile Hayalet Şehir Kayaköy ve Afkule Manastırı.

Eşsiz güzelliklerle dolu Fethiye’nin, farklı duyguları barındıran bu muhteşem köy ve manastırını gezerken ürpermemek elde değil.

Her ikisi de muhteşem oldukları kadar bir o kadar da hüzün barındıran yerler. Rumların Türklerin bir zamanlar bir arada yaşadığı taşın taş üzerine inşa edildiği efsane yerler buralar.

Kayaköy ve Afkule Manastırı Gezisi

Kayaköy ve Afkule Manastırı’na Ulaşım

Kayaköy, Muğla İli’nin doğusunda Fethiye İlçesi’nin 14 km güneybatısında bulunuyor. Eğer arabanız var ise Kaya Caddesi üzerinden hiç sapmadan yola devam edip 25-30 dakika sonra köye ulaşabilirsiniz. Arabanız yoksa Fethiye Otogarı’ndan köye giden dolmuşlarla da ulaşım sağlayabilirsiniz.

Afkule Manastırı Yolu

Manastır ise köyün 5 km batısında bulunuyor. Bu muhteşem yere ulaşmak için Kayaköy’ü geçtikten sonra Gemiler Adası’na giden yolu takip edin. Daha sonra 2-3 km ileride Af kule Manastırı tabelasını görünce sağa sapıp yolu takip edin.

Araba ile 15 dakikalık bir sürüş sonrasında bir 15-20 dakika da patika yoldan yürümeniz gerekiyor. Orman yolunun içinden keyif ala ala tepeye ulaşabilirsiniz. Yolda ara ara kırmızı sarı işaretler var. Bu işaretler doğru yolda olduğunuzu gösteriyor.

Kayaköy ve Afkule Manastırı’na Giriş Saatleri ve Ücretleri

Köy 08.30-20:30 saatleri arasında ziyarete açık. Otopark imkanı da (10 TL) olan köyü kişi başı 8 TL (2019) ödeyerek ziyaret edebilirsiniz. Müze Kart sahibiyseniz köyü ücretsiz gezebilirsiniz.

Manastır için ise bir saat kısıtlaması ve giriş ücreti yok.

Kayaköy’ün Mahpus Tarihi

Tam tarihi belli olmasa da bazı kaynaklarda 11. yy.da bazılarında ise 14. yy.da bölgede yaşayan Rumlar tarafından Karmylassos kentinin kalıntıları üzerine inşa edildiği belirtiliyor. Köyün Antik dönemde adı Telmessos olarak biliniyor.

Kayaköy

Yamaçlara kurulu olan evler daha çok Osmanlının son dönemlerinde Rumlar tarafından inşa edilmiş. Rumlar tarım arazilerine ev yapmadığı için yamaçları tercih ederlermiş. Tarım ve ticaret o dönemde köyde çok güçlüymüş.

O dönemde köyde Rumlar merkezde, Türkler ise köyün çevresinde olmak üzere bir arada yaşarmış. Rumlar köyün adına Levissi derken, Türkler de Taşlıköy diyorlarmış.

Rumlar ticaretle uğraşırmış. Zenginlermiş. Matbaaları varmış bölgesel haberlerin yazıldığı gazete bile çıkarırlarmış. Türkler ise daha çok çiftçilikle uğraşırmış.

1912 yılı kayıtlarına göre köyde 6500 kişi yaşıyormuş. O dönemde bile kızlar ve erkekler ayrı eğitim aldıkları için 2 okul binası varmış. Sadece ilköğretime kadar verilen eğitimi devam ettirmek isteyenler, Atina, Rodos ve İstanbul’a gidiyormuş. 

Mübadele Antlaşmasında Rumların köyden ayrılmasına, yerlerine de Balkanlarda yaşayan Türklerin gelmesine karar verilmiş ve Rumlar köyden gitmeye zorlanmış. 1923 yılında Rumlar köyden tamamen ayrılmış. 

Köyü terk eden Rumlar bir gün geri dönecekleri umuduyla çoğu eşyalarını dahi götürememişler, Türk komşularına emanet etmişler.

Kayaköy

Onlar gidince sokaklar sessiz kalmış, kilise çanları susmuş.

Balkanlardan getirilen Türkler köyde yaşamaya başlamışlar ama buraya alışamamışlar, başka yerlere göç etmek zorunda kalmışlar ve böylece köy kaderine terk edilmiş.

1957 yılındaki Fethiye depreminde köy hasar görmüş, kimse de yaşamadığı için böylece onarılmadan kalmış. Köyün dili olsa da anlatsa neler yaşandı ve geçti bu yerden.

Bugün Kayaköy

Köy, UNESCO tarafından Dünya Dostluk ve Barış Köyü olarak ilan edilmiş. 1990’lardan itibaren de Fethiye bölgesinde bulunan önemli cazibe merkezlerinden biri olmuş.

Russell Crowe, Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz’ın birlikte rol aldığı The Water Diviner (Son Umut) adlı filmin son sahneleri de burada çekilmiş.

Köyde bugün genel olarak alt katları kiler olarak kullanılmış her biri 2 katlı 50 malanlı birbirinin manzarasını kapatmayacak şekilde inşa edilmiş 500’e yakın hane bulunuyor.

Hanelerin yanı sıra köyde ziyarete açık 2 büyük kilise, 2 okul, 2 çeşme, 2 yel değirmeni ile 1 gümrük binası var. 

Afkule Manastırı

Buraya gelmişken Afkule Manastırı’na gitmeden olmaz pek tabii ki. Dünyanın en ürkütücü bir o kadar da en etkileyici uçurumların biri burası.

Afkule Manastırı

Manastır, denizden yaklaşık 400 m yükseklikte dik bir yamaca kayaların oyulması ile yapılmış. Hagios Elefterios denilen keşiş tarafından,  herkesten uzak bir yaşam tercih ettiği için yaptırıldığı biliniyor.

Afkule Manastırı

Arabadan indikten sonra 1,5 km kadar ilerleyip aşağıya doğru inmeye başlayacaksınız. Tepenin az aşağısındaki dik yamaçlardan manastıra ulaşabilirsiniz. Son ana kadar manastırı göremeyeceksiniz.

Afkule Manastırı

Patikada yapacağınız yürüyüşün sonunda belki biraz yorulabilirsiniz, belki sıkılabilirsiniz, nefesiniz kesilebilir ama tepeye ulaştığınız anda manzara bunları unutturacak.  Geriye sadece oturup manzaranın keyfini çıkarmanız kalıyor. 

Eskiden manastırlar herkesten uzak, kimsenin rahatsız etmemesi için gözden uzak yerlerde yapılması tercih ediliyordu. Bu keşiş de böyle bir yolu tercih ettiği için bu yeri yaparak inzivaya çekilmiş.

Hem en ürkütücü hem de en etkileyici uçurumda, kayalara oyularak yapılmış bir manastır. Keşişin ölümü sonrasında tek katlı olan bu yapıya diğer keşişler bir kat daha ilave etmiş. Böylelikle manastır daha kullanışlı hale getirilmiş.  

Afkule Manastırı

Manastırın manzarası çok güzel. Açık havalarda Rodos Adasını görmek de mümkün. Buradan gün batımını izlemek de ayrı bir keyifli olur.

Uçsuz bucaksız muhteşem manzarasıyla gitmeye değer muazzam bir yer. Denize karşı enfes bir manzaraya sahip. Denizin ve gökyüzünün alabildiğince maviliği karşısında ve manastırın güzelliğinde mest olabilirsiniz. Eğer aklınızda gitmek varsa kesinlikle gidin hayatınızda görebileceğiniz en güzel manzaralardan.

Sonuç olarak söz konusu köy ve manastır Fethiye’ye gelen tüm arkadaşlarımın mutlaka gelip görmesi gereken ve hangi hayatlar nasıl yaşanmış diye düşünmemize neden olan yerler. 

Afkule Manastırı için kesinlikle düzgün bir ayakkabı giymiş olun. Yanınızda da mutlaka su olsun. Bir de orada telefon çekmiyor. Bunlar da önemli bilgiler. Yeni yazılarımda görüşmek üzere…

Likya Yolu ile ilgili diğer yazılarımızı Likya Gezi Rehberi‘nden, Muğla ile ilgili diğer yazılarımızı Muğla Gezi Rehberi‘nden okuyabilirsiniz. Yeni yazılarda görüşmek üzere…

Exit mobile version