Site icon Gezer Döner – Gezi Rehberi Sitesi

Döneminin New York’u Efes Antik Kenti Gezim

Yazı Dizisi : İzmir Gezi Rehberi
Daha Fazla Yazı

Yazar : Zeynep Bayraktar

Sizlerle paylaşacağım ilk gezi yazım Döneminin New York’u Efes Antik Kenti Gezim. M.Ö. 6000 yılına uzanan tarihini de düşünürsek 8000 yıllık bir şehirden bahsediyoruz.

Helenistik çağlardan başlayarak günümüze kadar birçok medeniyete kucak açmış. Zamanının hem en büyük liman kentlerinden biri hem de kültür, sanat ve bilim merkezi olarak doğu ve batı arasında bir köprü vazifesi görmüş.

Ayrıca, Dünya’nın 7 Harikasından biri olarak görülen Artemis Tapınağı ve Hristiyan toplulukları için önemli bir hac merkezi olarak görülen Meryem Ana Evi de burada bulunuyor. En önemli özelliği ise tarihte tamamen mermerden yapılmış ilk kent olması.

Efes Antik Kenti

Dolayısıyla insanlık tarihi için de önemi çok büyük Efes Antik Kenti 2015 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi de girmiş. Türkiye’nin en büyük açık hava müzesi unvanına da sahip olan kenti her yıl yerli yabancı 1 milyon kişi ziyaret ediyor.

Efes Antik Kenti Gezisi

Efes Antik Kenti’ne Ulaşım

Efes Antik Kenti, Türkiye’nin batı kıyısında İzmir’in Selçuk İlçesi’nin 3 km güneybatısında bulunuyor. Ulaşım açısından oldukça kolay bir konuma sahip. İzmir’den gelecek arkadaşlarım önce 80 km güneyde bulunan ilçeye İzmir Otogarı’ndan kalkan minibüsler ile 1 saat, Basmane Tren İstasyonu’ndan kalkan Denizli Treni ile 1,15 dakikada gelebilirler. Buradan da kente taksi ya da minibüs ile gelebilirsiniz.

Arabayla gelecekseniz İzmir-Aydın Otoyolu’nun Selçuk Kavşağından çıkıp Efes Antik Kenti tabelalarını takip etmeniz yeterli.

Efes Antik Kenti’ne Ziyaret Saatleri ve Giriş Ücreti

Efes Antik Kenti’ne 08.30-17:30 (yazın 19:00) saatleri arasında ziyarete açık. Otopark imkanı da (10 TL) olan kente kişi başı 60 TL (2019) ödeyerek girebilirsiniz. Eğer Yamaç Evleri de görmek isterseniz 30 TL (2019) daha ödemeniz gerekiyor.

Müze Kart sahibiyseniz Efes Antik Kenti’ni ücretsiz gezebilirsiniz. Ancak, kart Yamaç Evleri için geçerli değil.

Efes Antik Kenti’nin Tarihi

Efes Antik Kenti, Panayır ve  Bülbül  Dağları arasında kurulmuş bir vadi kenti. Binlerce yıl önce kurulmuş olan antik kent tarih boyunca birçok uygarlık tarafından ele geçirilmiş ve bu uygarlıkların kültürleriyle gelişmiş.

Kentin geçmişi MÖ 6000’li yıllara kadar dayanıyor. Yapılan araştırmalarda Cilalı Taş Devri izlerine rastlanmış. Efes isminin ise “Ana Tanrıça Kenti”  anlamına gelen ve ilk çağda Batı Anadolu’da Göller Bölgesi’nden Ege Denizi’ne uzanan bir kuşakta kurulmuş olan Arzawa Krallığı’nın başkenti Apasas’dan geldiği düşünülüyor.

Efes Antik Kenti

Kent, MÖ 11.yy-6.yy klasik Yunan döneminde İyonya’nın 12 kentinden birisiymiş.

Daha sonra da en altın çağını yaşadığı Roma İmparatorluğu’nun en önemli kentlerinden birisi olmuş. O dönemde Asya Eyaleti’nin başkenti ve en büyük liman kenti olarak 200.000 kişilik nüfusa sahipmiş.

Pişmiş Topraktan Yapılan Su Boruları

Bu nüfusa sahip bir şehrin alt yapı sorunu ise pişmiş topraktan yapılan su boruları ile çözülmeye çalışılmış.

14. yy.dan itibaren Türk beyliklerinin himayesine giren kent en büyük yıkımı 1402 yılında Moğol saldırıları döneminde yaşamış.

Menderes Nehri’nin getirdiği kumlar limanı tamamen örtünce kent liman şehri olmaktan çıkmış ve önemini tamamen kaybetmiş.

Bugün kentte 150 yıldan beri devam eden kazı ve kurtarma çalışmaları hala sürmekte.

Efes Antik Kenti Gezilecek Yerler

Geniş bir alanı kaplayan Efes Antik Kenti’nin bünyesinde tiyatrolar, hamamlar, kütüphaneler ve konaklama yapılan yerlerin yanı sıra Artemis Tapınağı, Ashab-ı Keyf ve Meryem Ana Evi gibi önemli yapılar da bulundurmaktadır.

-Efes Antik Tiyatro

Dünyanın en görkemli antik kentlerinden biri olan Efes Antik Kenti’nin sağlam şekilde günümüze kadar ulaşmış en önemli yapılarından biri 25 bin kişi kapasiteli büyük tiyatrosu.

Efes Antik Tiyatro

Helenistik dönemden kalan tiyatro Cladius döneminde inşa edişmiş. O dönemde konserlerin, gladyatör gösterilerinin yapıldığı, halk meclisinin bir araya geldiği bir yer olmuş.

Tiyatro Sahnesine Çıkış Koridoru

Ayrıca, St. Paul’un vaazlarının da gerçekleştiği yer olduğundan Hristiyanlık adına da çok önemli bir eser kabulediliyor.

-Celsus Kütüphanesi

Efes’in belki de en çok bilinen yapısı antik dünyadan günümüze kalan çok değerli bir eser olan Celsus Kütüphanesi. Döneminin en büyük 3. Kütüphanesi olan Celsus Kütüphanesi M.Ö. 135 yılında Senatör Tiberius Julius Celsus‘un oğlu Gaius Julius Aquila tarafından babası adına yaptırılmış. Yalnızca kitapların satın alımı için 25.000 altın para harcanmış. Kütüphanede 12.000 civarında kitap rulosu bulunduğu tahmin ediliyor. kayıtlara göre Kütüphanede o dönemde ödünç verme sistemi bile varmış.

Efes Antik Kenti Celsus Kütüphanesi

Kütüphane aynı zamanda bir anıt mezar olarak da görülmekte çünkü kütüphanenin iç kısmında Celsus’un anıt mezarı da yer alıyor. Üst kısım boş alanda ise günümüzde İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde bulunan Celsus Heykeli varmış.

Celsus Kütüphanesi Anıt Mezar

Yapının ön cephe kolonlarının arasında akıl, kader, ilim ve erdem öğelerini temsil yer alan 4  kadın heykeli yer alıyor. Bu  heykeller aslında asıllarının birer kopyası ne yazık ki. Malesef heykellerin orijinalleri bugün Avusturya-Viyana Müzesi’nde sergileniyor.

Efes Antik Kenti Celsus Kütüphanesi

Bu  heykeller aslında asıllarının birer kopyası ne yazık ki. Malesef heykellerin orijinalleri bugün Avusturya-Viyana Müzesinde sergileniyor.

-Kuretler Caddesi

Kentin en işlek caddesi Herakles kapısından Celsus Kütüphanesi’ne kadar uzanan Kuretler Caddesi.

Efes Antik Kenti Kuretler Caddesi

İsminin anlamı ise Roma İmparatorluk döneminde dini işlere bakan rahiplere mitolojide yarı tanrı olarak bilinen “Kuretler” adı verilmiş. Caddenin başında bulunan sütunlarda bu rahiplerin isimlerinin olmasından dolayı bu isim verilmiş. O dönemde hamamların ve tuvaletlerin bulunduğu bir nevi kaynaşma alanıymış.

-Hadrian Tapınağı

Hadrian Tapınağı, MS 128 yılında Efes’i ziyaret eden Roma İmparatoru Hadrian’ın adına yapılmış. Efes Antik Kenti’nin ana caddesi olan Kuretler Caddesi’nden Celsus Kütüphanesi’ne doğru inerken sağınızda kalıyor.

Efes Antik Kenti Hadrian Tapınağı ve Tanrıça Medusa

Hadrian Tapınağı’nda gördüğünüz bu kabartma ise yılan saçlı Tanrıça Medusa kabartması.

-Kent Agoraları

Efes’in hareketli ticaret hayatının en önemli göstergelerinden biri 3. yy.da kurulmuş Kent Agora’sı.  Burası kentin önemli ticaret ve kültür merkezi aslında. Bir nevi pazar meydanı.

Kent Agoraları

En büyük agora olan Tetragonos Agorası Celsus Kütüphanesi’nin yan tarafında bulunuyor. MS 4. y.y.’ın sonunda meydana gelen şiddetli depremlerin ardından neredeyse tüm agoralar zarar görüp yıkılmış.

-Aşk Evi

Efes bir bakıma ilkler şehri olmakta. Kayıt altına alınmış tarihin ilk reklamı bu şehirde yapılmış. Kentin büyük tiyatrosuna giden kütüphane tarafında mermer yolun ortasına yakın bir yere kazılmış ayak izi, kadın figürü, bir taç, bir kalp ve para izi aşk evine giden yolu temsil etmekte. Tarihte ilk defa bir aşk evinin reklamı yapılmış.

Aşk Evi Mermer Reklam Panosu

Bu reklamda görülen Ayak izi, şehrin en iyi ve en çok aranan fahişesinin sol ayağının iziymiş. 

Bu konuda araştırma yapan 2 ayrı gruba göre tabelada  ‘’Kraliçeler kadar güzel olan benim aşkımı istiyorsanız kavşakta soldaki eve gelin!’’ ya da tabelada para olduğundan “parası olan ve aşk arayanlar yolun sonundaki güzeli görün” yazmaktaymış.

Aşk Evi

İşin ilginci dönemin önde gelen isimleri aşk evine girdikleri görünmesin diye hemen karşısındaki Celsus Kütüphanesi’ne gider gibi yapıp kütüphane ve aşk evi arasındaki geçişten geçerlermiş.

-Nike Rölyefi

Zafer Tanrıçası Nike Rölyefi, Efes Antik Kenti’nde görebileceğiniz bir çok heykelden birisi. Yunan mitolojisinde adı geçen Nike Yunanca telaffuzu ile Nee-key kelime anlamıyla zafer demek.

Heykelin bir elinde defne yaprağı diğer el  inde palmiye dalı tutar biçimde betimlenmiş. Bu rölyefin Nike spor markasının da esin kaynağı olduğu bilinmektedir.

-Traianus Çeşmesi

Traianus Çeşmesi, antik kentin en güzel çeşmesi olarak görülüyor.

Traianus Çeşmesi

Roma İmparatoru Traianus adına inşa edilen çeşme gerçekten çok şık ve estetik.

-Herakles Kapısı

Herakles Kapısı, 2 sütundan oluşan bir kapı. Şehrin diğer kapılarından farkı sadece şehrin soylularının kullanabildiği bir kapı olması.

Herakles Kapısı

Heykellerin ellerin Aslan postu bulunuyor. Bu postlar, Yunan Mitolojisi’ne göre Herakles, Roma Mitolojisi’ne göre ise Herkül’ün tamamladığı 12 görevden ilki olan ve sadece kendi pençeleriyle öldürülen Nemea Arslanı‘nın postunu ifade ediyor.

-Domitianus Tapınağı

Roma İmparatoru Domitianus adına, MS 81-96 yıllar arasında yaptırılmış. Özelliği ise Efes Antik Kenti’nde yer alan ilk imparator tapınağı olması

Domitianus Tapınağı

Domitianus Heykeli’ne ait parçalar Efes Müzesi’nde sergileniyor.

-Arcadiane Caddesi

Arcadiane Caddesi, Antik limana uzanan Efes Antik Kenti’nin en uzun caddesi.

Arcadiane Caddesi

Arcadiane Caddesi, Liman caddesi olarak da adlandırılırmış. Bugün caddenin iki tarafında da sütunlar bulunuyor.

-Yamaç Evleri (İnsula)

Efes Antik Kenti’nin en güzel ve gizemli yeri. Bu özel yere ek para vererek girebiliyorsunuz. Çünkü burada bulunan nadide eser ve yapılar özel bir alanda korunuyor. Bülbül Dağı eteklerindeki teraslar üzerine yapılmış bu güzel evlerde kentin en zenginleri oturuyormuş. Evler genelde iki katlı ve içleri sanatsal değerde mozaik ve freskler ile kaplı. Evlerin içerisinde  su tesisatı da mevcut ve bir çok ev yerden ısıtma sistem ile ısıtılıyormuş.

Yamaç Evleri (İnsula)

Yamaç Evleri (İnsula)’nin ilk inşa tarihi M.S. 1. yy. olarak belirlenmiş. Dönemin zenginlerinin tarafından genellikle misafir ağırlamak için kullanılırmış. Bu evler kent terk edilene kadar kullanılmış.1960 yıllarında başlayan araştırmalar günümüzde hala devam etmekte.

Efes Antik Kenti

Efes Antik Kenti, oldukça büyük bir alanı kaplayan tarihi bir antik kent. Günümüze kadar gelmeyi başarabilen bir yapı. Bu anlattıklarımın dışında bölgeyi daha iyi anlayabilmek için Artemis Tapınağı, Yedi Uyuyanlar, ST.Jean Kilisesi, İsa Bey Camii, Ayasuluk Kalesi, Magnesia Kapısı, Doğu Gymnasionu ve Devlet Agorası Hamamları, Yukarı Agora (Devlet Agorası) ve Bazilika, Odeon, Prytaneion – Prytaneion (Belediye Sarayı), Pollio Çeşmesi, Memmius Anıtı, Skolastika Hamamları, Latrina, Varius Hamamları, Umumi Tuvalet (Latrina), Oktagon, Heroon, Mermer Cadde, Meryem Ana Kilisesi, Çifte Kiliseleri (Konsül Kilisesi), Saray Yapısı ve Stadyum Caddesi (Stadyum ve Gymnasium) de mutlaka görülmeli. Yeni yazılarımda görüşmek üzere……..

İzmir ile ilgili diğer yazılarımıza İzmir Gezi Rehberi‘nden bakabilirsiniz. Keyifli tatiller…

Exit mobile version