Site icon Gezer Döner – Gezi Rehberi Sitesi

Aşk Adına Kurulan Kent: Stratonikeia

Yazı Dizisi : Muğla Gezi Rehberi
Daha Fazla Yazı

Yazar : Seyda Ölmez

Aşk adına kurulan kent: Stratonikeia ile ilk tanışmam 2007 yılı ve o zamandan beri bu kentten kopamıyorum. Burayı bu kadar özel yapan neydi acaba benim için ? Belki binlerce yıllık tarihi, belki doğası, belki de hala yaşanıyor olması…Yok yok…Diğer antik kentlerden farklı olarak belki de hepsi.

Stratonikeia Antik Kenti, Karya Bölgesi’nde tamamı mermerden yapılmış en büyük antik kent olma özelliğini taşıyor. İlk kazılar 1977 yılında Prof. Dr. Yusuf BOYSAL tarafından başlatılmış. 2003-2006 yılları arasında Prof. Dr. M. Çetin ŞAHİN kazıları sürdürmüş. 2008’den bu yana Pamukkale Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bilal SÖĞÜT başkanlığında kazılar devam etmekte.

Stratonikeia Antik Kenti Gezisi

Stratonikeia’nın Hikayesi

Genç ve güzelliğiyle ünlü Stratonike, zamanın kralı tarafından eş olarak seçilir. Kralın genç ve yakışıklı oğlu, babasının yeni eşine aşık olur. Aşkından yataklara düşer. Hiçbir hekim çare bulamaz. Babası oğlunun durumuna çok üzülmektedir. O sırada ülkede bulunan Kos Adasından ünlü bir hekim Erasistratos saraya çağrılır, hastayı bir de onun görmesi istenir. Hekim günlerce uğraşır, ama hastalığın çaresini bulamaz.

Stratonikeia Antik Kenti

Bir gün Stratonike hastanın odasına girer ve o anda kralın oğlunun yüzü kızarır, kalbi daha bir hızlı atmaya başlar. Tabi bu durum hekimin gözünden kaçmaz. Kız odadan çıkar çıkmaz genci sıkıştırır ve birbirlerine olan aşkı öğrenir. Şimdi bunu krala nasıl söylemeli diye düşünürken aklına bir fikir gelir.

Krala oğlunun hekimin karısına aşık olduğunu, aşkından yataklara düştüğünü anlatır. Kral oğlu için karısından vazgeçmesini ister hekimden. Hekim aynı durumda kendisi olsa nasıl davranacağını sorar. Kral hiç düşünmeden karısından vazgeçeceğini söyler.

Hekim istediği cevabı almıştır. Gerçeği anlatır krala…Kral, oğlu ile Stratonike’nin evlenmesine izin verir, tahtı da oğluna bırakır.

Kral, Seleukosların kralı I. Nikator, oğlu da Antiokhos’tur. Antiokhos, önce üvey annesi sonra karısı olan Stratonike için Stratonikeia’yı kurar. Bu olayı anlatan Byzantionlu Stephanos M.Ö. 281-261 yılları arasında kentin kurulduğunu söyler.

Stratonikeia Antik Kenti’ne Ulaşım

Stratonikeia Antik Kenti, Muğla ili, Yatağan ilçesi, Eskihisar Köyü’nde yer alıyor. Antik kente ulaşım çok kolay. İzmir üzerinden gelecekler için Söke, Milas, Yatağan istikametinde devam etmek gerekiyor.

Stratonikeia Antik Kenti Haritası

Milas-Eskihisar arası 28km. Aracı olmayanlar için her 20 dakikada bir kalkan Milas-Muğla minibüsleri mevcut. Aydın üzerinden gelecekler için önce Çine, sonra Yatağan ilçelerini geçmek gerekiyor.

Eskihisar Köyü

Kış mevsimi Eskihisar Köyü

Stratonikeia ve çevresindeki yerleşimlerin tarihi Kalkolitik Dönem’e kadar inmesine rağmen, kentteki en erken buluntular M.Ö 2. binin ikinci yarısına tarihlenmekte.

Eskihisar Köyü

Helenistik Dönem’in başlarında Seleukoslar yönetimi esnasında adı değişip Stratonikeia olan kent Hellenistik ve Roma Dönemi’nde hep ön planda olmuş.

Eskihisar Köyü

Bizans, Beylikler, Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi boyunca yerleşim devam etmiş. Bugün antik kentin üzerine kurulan Eskihisar Köyü tamamen yeni yerine taşınmış olmasına rağmen halen birkaç aile burada oturmaya devam ediyor.

Yaz mevsimi Eskihisar Köyü

Önümde uzanan Osmanlı Dönemi taş döşeli yolu adımlıyorum. Yolun sağında ve solunda, köyde yaşam devam ettiği dönemde kullanılan dükkanları ve çeşmeyi görüyorum.

Anıtsal çınar ağaçlarının gölgesinde, sağlı sollu sıralanmış, bir çoğu harap haldeki dükkanları izlerken bu köy meydanında kurulan pazarları, panayırları, köy çocuklarının koşuşturmalarını canlandırıyorum gözümde.

Stratonikeia Cafe

Antik kente ilk girişte Stratonikeia Cafe karşılıyor beni. Orada oturup bir çay içmenin keyfi bir başka. Oturuyorum bir masaya…

Sağımda Selçuklu Dönemi hamamı, karşımda Osmanlı Dönemi Şaban Ağa Camii, arkamda Helenistik Dönem şehir surları, solumda Cumhuriyet Dönemi köy yapıları, biraz ilerde Roma Dönemi’nden izler…Zamanın ortasında oturuyorum sanki…

Şaban Ağa Camii

Stratonikeia’yı 1670 yılında ziyaret eden Evliya Çelebi, seyahatnamesinde Şaban Ağa Camii’nden Sultan Camisi olarak bahseder. Sulu Camii/Tabakhane Cami olarak da biliniyor. Cami yıkılmak üzereyken 1876 yılında yörenin toprak ağası Şaban Ağa tarafından yeniden inşa edilmiş. Caminin restorasyonu ise bu yıl tamamlanmış.

Camii altındaki havuz

Caminin altından su geçiyormuş, burada küçük bir havuz bulunuyor. Küçük çocukların yazın serinlemek için kullandıkları bu havuz günümüzde kurumuş durumda.

Caminin hemen güneyinde Selçuklu Dönemi hamamı yer alıyor. Selçuklu Hamamı bu yıl restorasyonu tamamlanan yapılardan biri.

Zaman yolcusuyum ve yola çıkma zamanı…

Stratonikeia Antik Kenti

Gezmeye ilk kazıların başladığı gymnasiondan başlamak istiyorum. Köy meydanından sola dönüyorum. Yol boyunca köy evlerini geçiyorum.

Gymnasium

Karşımda kuzey-güney yönünde uzanan, uzunluğu 267m, genişliği 105m olan antik dönemin en büyük gymnasionu…

Gymnasium

Arkeolojik bulgulara göre, spor salonu M.Ö. 2. yy.ın ikinci çeyreğinde inşa edilmiş. Augustus ve M.S. 2. yy.da, Antoninler dönemlerinde yeni düzenlemeler ve yenilemeler olmuş.

Yarım yuvarlak bölümde tarih ve felsefe gibi sözel, diğer mekanlarda yağlanma, kumlanma ve pudralanma gibi bedeni eğitimler yapıldığı biliniyor. Bulunan yazıtlara göre burada gladyatör eğitimi ve dövüşleri de yapılıyormuş. Gymnasiondan köy meydanına geri dönüyorum.

Sadaka Taşı

Şaban Ağa Camii’nin önündeki sadaka taşı olarak kullanılan Roma dönemi mermer sütun parçası dikkatimi çekiyor. Bu sütun cami önünde yardımlaşma sandığı olarak kullanılmış.

O dönemde, camiden çıkan veya önünden geçenler cebindeki bozuk paraları buraya bırakır, burada biriken paraları ihtiyaç sahipleri istedikleri kadar alırmış.

Prpylon

Köy meydanında taş döşeli yolda ilerlemeye devam ediyorum. Yol beni Propylona götürüyor.

Propylon Augustus Dönemi’nde inşa edilmiş. Kapı doğu-batı yönünde uzanan sütunlu caddeye açılıyor. Roma döneminde caddenin terk edilmesinden sonra cadde üzerine Propylondan giriş verilerek bir kilise inşa edilmiş. Kilisenin yıkılmasından sonra alan mezarlık olarak kullanılmış.

Stratonikeia

Osmanlı döneminde ise küçük evler inşa edilmiş ve en sonunda da yol kenarına dükkan yapılmış.

Latrina
Roma Hamamı

Propylonun bulunduğu alanda Latrina (tuvalet), biraz ilerisinde de Roma Hamamı görülebilir.

Kuzey Cadde

Propylonun solundan Kuzey Şehir Kapısı’na doğru ilerliyorum. Yol boyunca yıkık köy evleri, bahçeleri, büyük çınar ağacı altındaki köy çeşmesini geçerek kent merkezinden kapıya doğru devam eden 8,7 m genişliğindeki sütunlu caddeye ulaşıyorum.

Kuzey Şehir Kapısı

Kuzey Şehir Kapısı, oldukça büyük yapılmış her iki yanında kemerli girişler bulunmakta. Bu kapı aynı zamanda Lagina Hekate Kutsal Alanı’na kadar devam eden kutsal yolun da başlangıç noktası.

Kutsal yol 3,5 m genişliğinde ve yaklaşık 9,5 km uzunluğunda. Bu yol şuan kömür havzası içerisinde kaldığından dolayı ancak birkaç yerde görülebiliyor.

Kuzey Şehir Kapısı ve Çeşme Havuzu

Kemerler arasında havuzlu anıtsal bir çeşme yer alıyor. Anıt, iki katlı sütunlar ve heykellerle süslenmiş, 42 m genişliğinde ve 14,2 m yüksekliğinde.

Kuzey Şehir Kapısı ve Önündeki Meydan

Caddenin sonunda kapının önünde etrafını sekiz anıtsal Korinth sütununun çevrelediği, batı kenarında dükkanların bulunduğu yaklaşık 42 m genişliğinde bir meydanlık var. Burası dışarıdan kente girenlerin ve kent içinden gelip çeşmeyi kullanmak isteyenlerin toplandığı alan.

Kuzey Şehir Kapısı önündeki meydan ve caddeyle birlikte uzun süre kullanılmış. Anadolu’nun en anıtsal kapılarından biri. Kapı kompleksinin günümüze ulaşan kalıntıları M.S. 139 depreminden sonra imparator Antonius Pius’un yardımıyla inşa edilmiş. Bizans Dönemi’nde ise kapının hemen batı girişi önüne bazilikal planlı, üç nefli bir kilise inşa edilmiş. Artık Bouleuteriona doğru yol vakti.

Bouleuterion ve arkasında Ağa evi

Bouleuterion dikdörtgen planlı. Batı kenarında yarım daire şeklinde oturma basamakları ve bunun doğusunda avlusu var. Yapının kuzey duvarının iç cephesinde Grekçe, dış cephesinde Latince yazıtlar yer alıyor.

Ağa Evi

Yazıtlarda Roma döneminde Stratonikeia’da satılan mallar ve bunların fiyatları kayıt altına alınmış. Böylelikle kent içindeki satışlar kontrol altında tutulmuş.

Ağa Evi

Kuzey duvarının iç kesiminde diğer yazıtların yanı sıra Menippos’un takvimi bulunmaktadır. Bu takvimde aylardan birisinin 28, diğerinin ise 30 ve 31 çektiği belirtilmiştir. Takvimin başlangıç tarihi olarak kabul edilen gün ise günümüzden yaklaşık 3500 yıl öncesine aittir (Söğüt,2008).

Osmanlı Dönemi Boya Atölyesi

Bouleuteriondan tiyatroya doğru yürümeye devam ediyorum. Ağa evlerinin ve Osmanlı Dönemi boya atölyesinin önünden geçerek tiyatroya doğru gidiyorum.

Tiyatro

Tiyatro Greko-Romen tipinde ve çift diazomalı inşa edilmiş. Yaklaşık 15.000 kişilik olan tiyatronun tarihi Klasik Dönem’e kadar gidiyor. Augustus Dönemi’nde büyük değişiklikler yapılmış.

Tiyatrodan tapınağa geçişi sağlayan Propylon

Tiyatronun basamaklarını çıkıyorum ve karşımda Augustus Tapınağı.

Augustos Tapınağı

Tapınak Ion düzeninde yapılmış. Tiyatrodan tapınağa geçiş bir propylon ile sağlanmış. MS 365 yıllarında bir depremle yıkılmış, mimari elemanların büyük bir kısmı tiyatro dahil çevreye dağılmış. Tiyatroyla Stratonikeia gezimi bitiriyorum.

Artık dönüş zamanı. Başladığım noktaya geri dönüyorum. Son bir kez dönüp bakıyorum Stratonikeia’ya. Güzel bir zaman yolculuğuydu…En kısa zamanda tekrar ziyaret edeceğimi düşünerek ayrılıyorum bu AŞK KENTİNDEN…

Muğla ile ilgili diğer yazılarımız için Muğla Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.

Exit mobile version