Porto Katedrali (Sé do Porto)

Porto Katedrali (Sé do Porto), old town bölgesinin merkezindeki en eski yapılardan biri. Hatta katedral ve etrafı şehrin en eski yeri kabul ediliyor.

Katedralin olduğu yer şehrin de en yüksek noktası aslında. Yani inşa edilirken şehrin her tarafından görülmesi de amaçlanmış.

Bu da normal çünkü katedral şehrin en önemli dini yapısı olarak kabul ediliyor. Genel olarak ise Portekiz’de ulusal bir anıt olarak görülüyor.

Porto Katedrali (Sé do Porto)’ne Ulaşım 

Adres: Terreiro da Se, Porto 4050-573 Tel: +351 22 205 9028 

Katedral, Praça da Batalha (Batalha Meydanı)’ya oldukça yakın bir yerde yer alıyor. 

Buraya ulaşmak için bana göre öncelik Riberia’dan yokuşları çıkarak yürüyerek gitmek. Benim size tavsiyem ise Rua de Pena Ventosa’yı kullanmanız.

Burası özellikle fotoseverler için inanılmaz sahnelerin olduğu bir yer. 

Gün batımından önce bu yokuşlarda yürümeye başlarsanız güneş ışıkları nehrin bu yakasına dik geldiği için harika fotoğraflar da alabilirsiniz.

Yok ben yürümem diyorsanız D Hattı (Sarı) Metrosuna binip Estação de São Bento (São Bento Tren İstasyonu)’da inebilirsiniz. São Bento Metro İstasyonu’nda inerseniz Dom Afonso Henriques Bulvarı üzerinden 300 m güneye doğru yürümeniz yeterli olacaktır.

Otobüs ile gelmek isterseniz 11M, 207, 303, 400 ve 500 Numaralı Otobüslere binip L.go 1º Dezembro Otobüs Durağı’nda inmeniz yeterli olacaktır. 

Porto Katedrali’nin hemen ön tarafında Estátua de Vímara Peres (Vímara Peres Heykeli) bulunuyor. Asturias’ın Başkomutanı olan asker, Minho ve Douro arasındaki bölgenin yeniden canlandırılması için çalışmış. Kendisi aynı zamanda Guimarães2in de kurucusu.

Porto Katedrali (Sé do Porto) Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri

Katedral 09:00-12:00 ve 14:30-19:00 saatleri arasında ziyarete açık.

Katedrale giriş ücreti 3 €. Aile 8 €. Porto Card sahibiyseniz ücretsiz. 10 yaş altı çocuklar ücretsiz. Bu ücret ile kuleye de çıkabilirsiniz.

Porto Katedrali’nin Tarihi

5-7. yüzyıllarda Suevi Krallığı döneminde tam burada bir piskoposluk varmış. Yani halk o zaman da Katolikmiş.

Daha sonra buralar 711 yılında Mağrip hakimiyetine girince o piskoposluk binası da yıkılmış. Mağrip hakimiyeti sonrasında katedralin 1110 yılında başlanan inşaatı 1200’lü yıllara doğru bitmiş.

Tabii ki böyle kalmamış. O tarihten bugüne gelen tek orijinal bölüm ise giriş kapısının üstündeki gül figürü.

O dönemde bölgede katedraller de şato gibi inşa ediliyormuş. Bunun sebebi aynı zamanda şehri koruma amaçlı da kullanılmalarıymış. Zaten buradan eskiden şehri koruyan surların kalıntılarını da görebilirsiniz.

Şehrin geçmişteki kuşatmalarında katedralin yağmalamadan korunması için bütün gümüş aksamın üzerini alçıyla örtmüşler. Bu aksam sonradan yapılan çalışmalarda ortaya çıkarılmış. 

Katedralin olduğu yer şehrin de en yüksek noktası olmasına rağmen defalarca ele geçirilmesi ya da tahrip olması neticesinde yıllar içerisinde defalarca yeniden inşa edilmiş ya da restore edilmiş. Zaten karışık mimari anlayışına nedeniyle bunu siz de gözlemleyebiliyorsunuz. Katedral tepede gördüğünüz günümüzdeki son kompleks halini 1737 yılında almış.

Katedralin esas önemine gelince; 1387 yılında Portekiz Kralı I. John ile İngiliz Kralı III Edvard’ın torunu Philippa of Lancaster burada evlenmiş, bu evliliğin meyvesi olan ve Portekiz’de denizciliğin temellerini atan Denizci Henry ise bu katedralde vaftiz edilmiş.

Bir meydanda inşa edilen katedral ağırlıklı olarak Barok tarzında inşa edilmiş, cephesi ise Romanesk.

Katedral ile bir bütün olarak görülen beyaz bina aslında Paço Episcopal do Porto (Piskoposluk Sarayı). Porto’daki piskoposların Portekiz’deki eski evi de diyebiliriz. Saray, şehirdeki geç Barok ve Rokoko tarzının da önemli bir örneği. Bu bina son dönemde Porto Kent Konseyi’ne de ev sahipliği yapmış.

Katedralin inşa edildiği meydanın tam ortasında bir sütun var. Adı Pelourinho do Porto (Porto Sütunu). Eskiden suçlular tam burada asılıyormuş. Gerçi 1867 yılında Portekiz’de idam yasaklanmış. Hatta Portekiz Avrupa’da idamı yasaklayan ilk ülke.

Katedralin bünyesinde bir de Museu do Tesouro da Sé do Porto (Katedral Hazine Müzesi) var. Her gün 09:00-18:30 saatleri arasında açık. Burada özellikle 1300’lü yıllara ait hazineler oldukça dikkat çekici.

Tüm bunların yanında katedral şehrin en güzel manzaralarından birine sahip, gençler ve genç kalanları güneş batarken burada görebiliyorsunuz.

Katedral bir kompleks şeklinde olduğu için biraz da size çevresinden bahsetmek istiyorum. Güneşin batışı burada ayrıca ele alınması gereken bir olay. Öncelikle gün batımında katedralin önündeki terastan enfes Porto ve Douro Nehri’nin manzarasını kaçırmayın.

Eğer Pelourinho do Porto (Porto Sütunu)’dan aşağıya inen merdivenleri kullanırsanız gün batımında bu görüntü ile karşılaşacaksınız. 

Burası tam olarak Porto Katedrali ile hemen aşağısında bulunan Igreja de São Lourenço (Aziz Lawrence Kilisesi) arasında bulunan binalar. Yer olarak Largo do Colégio (Üniversite Meydanı) deniyor ancak çok da büyük bir meydan beklemeyin.

Tabii ki buradaki en güzel görüntü gün batımındaki çamaşırlar. Gerçekten harika görüntü oluşturuyorlar.

Genel olarak yapılan bir yanlış Porto Katedrali ile Igreja de São Lourenço (Aziz Lawrence Kilisesi)’nun karıştırılması. Şu an çanları görülen bina Igreja de São Lourenço. Ancak bölge genel olarak bir kompleks olduğu için Porto Katedrali olarak anılıyor.

İşte gün batımında tam olarak olmanız gereken yer burası. Igreja de São Lourenço arkasında yer alan Miradouro da Rua das Aldas (Aldas Sokağı Seyir Platformu). İnanılmaz bir ışık ve inanılmaz bir ortam. 

Fotoğrafı çekerken Porto manzarasında muhteşem Igreja de São Lourenço Çan Kulelerini kullandım. İnanılmazdı. Sanki biri gelmiş acemice havayı boyama kalkmış ama beceremeyince benden bu kadar deyip gitmiş gibi.

Bir de tam gün batımında güzel gitar çalan sanatçılar var ki anlatılacak gibi değil. Hayatınızda bu kadar güzel bir ortamda fotoğraf çekmemişsinizdir. 

Değerlendirme